subHeader_l

 Gönül Sohbetleri - Cilt X                                                                    Sabri Tandoğan

 

Hadis-i Şerifleri Yaşamanın Önemi

Bir okuyucum, gönderdiği mektubunda, son okuduğu bir kitaptan bahsediyor ve orada sünnete ve Hadislere bağlananlar için “putperestler” sözünün geçtiğini, bunu okuyunca çok mü­teessir olduğunu, ağladığını söylüyor ve “Efendim, işin doğrusu nedir? Şimdi ben putperest miyim?” diye soruyor. Ben de üzün­tüyle değerli okurumun mektubunu defalarca okudum. Göz­yaşlarımı tutamadım.


Efendim, lise yıllarındaydım. Bir gün büyük bir karamsarlığa kapıldım. Çevreme bakıyordum. Okuduğum okullara bakıyor­dum. Aldığım gazetelere, dinlediğim radyoya bakıyordum. Gör­düklerim beni ürpertiyordu. Yalan, riya, ikiyüzlülük, sahtekârlık diz boyu. Gencim, hayatı öğrenmeye, anlamaya çalışıyorum. Bir girdabın içinde boğulmamak, içimdeki güzel duyguları kaybet­memek için çırpınıyorum. Yavaş yavaş, direnme gücümü, ya­şama sevincimi kaybetmekten korkuyorum. Bir gün bir takvimde Peygamberimizin, “Kıyamet kopacağını bilsen bile, yine de elindeki ağacı dik, dibini sula.” mealindeki Hadisini okudum. Birden sanki bir mucize oldu. Bu Hadis beni kendime getirdi. Uyandırdı. Bedbinliklerimden silkindim. Sanki yeniden dünyaya geldim. Yunus’un “Her dem taze doğarız, bizden kim usa­nası” mısraı bende tecelli etti. Şükürler olsun, bir daha o karamsarlık, o çaresizlik girdabına hiç yakalanmadım. Sık sık okurum o Hadisi, bana güç verir, kuvvet verir, aşk verir, he­yecan verir. O tarihten sonra, her gece yatmazdan evvel Hadis okumayı âdet haline getirdim. O Hadisleri okumak, üzerlerinde düşünmek, sonra onları aile hayatımda, iş hayatımda, sosyal hayatımda yaşamak bende bir yaşama sevinci, varoluş neşesi uyandırdı. Hayatıma zevk verdi, ışık verdi. Mutluluğun zirvesine ulaştırdı.


Kur’an-ı Kerim’den sonra İslâm’ın ikinci büyük kaynağı Hadis-i Şeriflerdir. Onlar Kur’an-ı Kerim’in açıklamasıdır, yoru­mudur. Onlar, bizler ve yeryüzündeki bütün insanlar için ışık kaynağıdır, güzellik ve aşk kaynağıdır. Bir tek Hadisin bir tek kelimesi için yüz binlerce Sabri feda olsun, kurban olsun... Ben Peygamberimizi ve O’nun sözlerini delicesine bir aşkla sevi­yorum. Peygamberimizin sözleri ve sünneti bütün insanlık için, kıyamete kadar ışık ve nur kaynağı olacaktır.


Efendim, bir tepsi pirinç aldınız. Pilâv yapacaksınız. Ayık­lıyorsunuz. İçinden 3-4 tane küçük taş çıktı. Nedir yapacağınız? Bütün tepsiyi içinde birkaç taş var diye kaldırıp çöpe atmak mı, yoksa onları ayıklamak mı? Evet, ben de biliyorum, çeşitli ne­denlerle, hurafe ve taassupla, ya İslâm düşmanlarının hile ve desiseleri ile bazı akla, mantığa, iz’ana ve irfana, İslâm’a sığmayan uydurma Hadisler de sızdırılmış. İnançlı, akıllı bir Müslüman onları pekâlâ ayıklayabilir. Varsa şüpheniz, bana sorunuz. Ama birkaç sızma var diye topyekûn cephe almak, onları ikinci büyük kaynak olmaktan çıkarmak benim aklımın almayacağı bir iş. Bu sâde İslâm’a değil, bütün insanlık kül­türüne, irfanına da bir ihanet olur.


Ne olur, dikkatli olalım, ciddi olalım. Uluorta konuşmayalım. Öyle Hadisler var ki, yirmi tanesi okunup uygulandığı zaman bütün dünyası değişir insanın. Farklı, bambaşka, dünya güzeli bir insan olur. Şüphesi olan varsa, denesin, sonucu görsün. Bir tek Hadisi bile, bütün nüansları ile okuyup uyguladığımız zaman, hayatımızda devrim olur. Örnek mi istiyorsunuz? İşte “Ya hayır söyle, yahut sus” Hadisi. Bir tek bu Hadisi okuyup, yaşamak, uygulamak bile hayatımızda inanılmayacak boyutta güzellikler yaşamamıza neden olur.


Dünya Edebiyatının en büyük romancıları Rusya’da yetiş­miş. Tolstoy, Dostoyevski, Turgeniev, Maksim Gorki bunların en meşhurları. Belki de dünyanın en büyük romancısı olan Tolstoy bir gün bir Hadis-i Şerif okuyor. O kadar heyecanlanıyor ki, dünyası birden değişiyor. İçinin ışıkla, nurla dolduğunu söylüyor ve Müslüman oluyor. Aslında inansın, inanmasın Müslüman, Hristiyan, Musevi, Budist, Ateist kim olursa olsun Hadis-i Şerif okusalar, ama önyargılardan uzak, bizim bazı profesör geçinen aklı evvellerimiz hariç, eminim bütün dünyaları değişir. Ha­yatlarına renk gelir, ışık gelir, güzellik gelir. Bütün evreni ışık içinde görürler. Huzurun ve mutluluğun en güzel hallerini ya­şarlar. Bir toplumun fertleri Resûlullah Efendimizin kırk Hadis-i Şerifini günlük hayatlarında, aile hayatlarında, iş hayatlarında yaşasalar, o toplum dünyanın en güzel, en mutlu topluluğu olur. “İki günü birbirine eşit olan ziyandadır.” Hadis-i Şerifi hangi fertte, hangi ailede, hangi toplulukta olağanüstü bir itici güç oluşturmaz? Bütün mesele Hadis-i Şeriflerin aşkla, heyecanla okunması, tefekkür edilmesi, derinliklerine inilmesi ve yaşan­masıdır.


Allah nasibetti, bütün dünya edebiyatını okudum. Nice bü­yük, değerli ediplerle tanıştım. Ama Hadislerdeki o akıl almaz güzelliği, birkaç kelime ile ciltlere sığmayan fikirleri ifade etmeyi hiçbir kitapta, hiçbir edebiyatçıda bulamadım. Aman Yarabbi o ne ifade gücü, o ne teksif sanatı... O ne ihtişam ve güzellik... Hadisler sâde Müslümanlar için değil, bütün insanlar için, bütün insanlık kültürü için bir nur kaynağı. Bir şair, “Memlekete kıymayın efendiler.” der. Bizler de ne olur, dikkatli olalım, saygılı olalım. Ağzımızdan çıkanı kulaklarımız duysun. Gözü­müzü gönlümüzü, olumsuza, negatife değil, iyi olana, güzel olana, temiz, asil, büyük ve yüce olana çevirelim. Biz de büyük Yunus gibi, “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz.” diyelim. Yüce Peygamberimizin yolunda gücümüz yettiği kadar yürümeye çalışalım. Hayatta bir problemle karşılaştığımız za­man Âyet-i Kerime ve Hadis-i Şeriflerin ilâhi ışığı altında çareler bulalım. Göreceğiz ki Kur’an-ı Kerim’de ve Resûlullah Efen­dimizin Hadis-i Şeriflerinde karşılaşacağımız bütün problemlerin cevabını bulacağız. Bu şekilde yürüyerek dünyasını ve âhiretini cennete çevirenlere ne mutlu.


Allah, bu güzellikleri cümlemize nasibetsin inşallah.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

 

Geri Dön

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]