Seni sevgiler günışıkları içinde
Seni gülümserken görmeye alışmıştık
“Gülmek gülen anneye, eve dönen babaya”
Yaşamak daha tatlı, daha güzelken dünya
Deyiverirken birden,
“Sizler ve çocuk kalbim ne kadar iyiydiniz
Ve ne kadar temizdiniz sınıf arkadaşlarım”
Nasıl da ayrıldın o iyi insanlardan
Temiz yüzlü, temiz gülüşlü Ziya Osman Saba.
Hani bembeyaz çocukluk günleri vardı
Ana sütü gibi duru, ana sütü gibi temiz
Hani “Bir gün ver bana Tanrım
Ta çocukluğumdan kalmış” dediğin...
Düşünürdük beraber “Allah ne kadar iyi” diye
Sonra “mektep karyolasında sessiz ağlayan çocuk”
Canlanırdı birden gözlerinin önünde
Sona dalar dalar da
“Öpemediğim anne, bulamadığım kardeş” derdin
Ağlardın... Ağlardı... Ağlardım...
Ama gülerdin resimlerinde
“Az yanımda kal çocukluğum
Temiz yürekli uysal çocukluğum” diyerek
Hep bir dağ yamacında kurardın beyaz evini
Ellerimle asacağım diyerek perdesini
Hani “Benim de bir anne üstüme titrer
Babam benimle iftihar eder” derdin ya
Sen de duymuştun o hazzı iliklerine kadar
“Boynuma atılarak baba derdi çocuğum
Onu göğsüme basıp cevap verirdim yavrum”
Yine nişanlılar dolaşıyor kolkola sakaklarda
Yine mektep karyolasında sessiz ağlıyor çocuklar
Ama nerede kaldı “Mesut insanlar fotoğrafhanesi”
Nerede o sevgili Ziya Osman Saba...
|