Sayın Gül Uçar,
20.2.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, hayatta öyle zamanlar oluyor ki kılıç çekmek gerekiyor. Artık o zaman incitmemek diye bir olay bahis konusu değil. Gayet tabi inciteceğiz. Hem de en ağır şekilde. Bilmiyorum misal vermeye gerek var mı? Her zaman aşağıdan alınmaz, her zaman el ovmaya, her zaman eyvallah demeye hilm-i himar denir. Yani eşek yumuşaklığı denir. Öyle bir an gelir ki aslan gibi kükrememiz gerekir. Tabir caizse o zaman yedi mahalleyi ayağa kaldıracağız. Karşımızdakini doğduğuna pişman edeceğiz. Mesele bu ince noktayı ayarlayabilmekte. Ama hayatta her konuda öyle değil mi? Bir insan düşünün, aybaşı gelmiş, maaşını almış, daha eve gelmeden hepsini dağıtmış, hayır için. Eve elini kolunu sallaya sallaya gelmiş. Oldu mu ya! Bir ay ne yapacak? Elektrik, su, havagazı, yakıt faturaları geldiği zaman ne yapacak? Bir ay ne yeyip ne içecek? Böyle hayır olur mu? Ama eve gelince bir bütçe yapıp parasını yerli yerinde kullanıp bir miktar da hayır için ayırırsa daha iyi olmaz mı? Her konuda öyledir. Gün olacak sessiz, mütevazı, efendice yaşayacağız. Ama gerektiği zaman da kılıcımızı çekip aslan gibi kükreyeceğiz.
Bilmem anlaşıldı mı? Tereddüt varsa lütfen yazın. Konuyu yine işleyelim. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hayatta herşey zamanında, yerli yerinde yapılacak Yazan Gül Uçar
Cvp: Hayatta herşey zamanında, yerli yerinde yapılacak Yazan Sabri Tandoğan