Merhaba Efendim,

Müsaadenizle Türkiye'den biri vali, biri belediye başkanı olan yüzkarası sözüm ona iki yöneticiden bahsetmek istiyorum:

İstanbul valisi Muammer Güler birkaç aydan beri gündemi meşgul eden adı gibi gittiği yerlerde büyük hadise imiş gibi lanse edilen, ülkemizi Eurovision Yarışmasında temsil edecek olan şarkıcı Hadise'yi ayağına kadar kırmızı halı sererek ve kapıda karşılayıp, kapıda uğurlayarak kendini kaybetti. Makamındaki görüşmede ise değerli bir vazo hediye etti. Devlet Bakanı Baş Müzakereci Egemen Bağış da orada bulunuyordu. Her ikisi de Hadise'yle gurur duyduklarını ve Türk kültürünü en iyi şekilde temsil edeceğini söyleyerek, çok iltifatlarda bulundular.

Efendim, bu yetkililere soruyorum! Tek özelliği erotik dans etmek olan bu şarkıcı, ingilizce şarkı söyleyerek mi Türkiye'yi temsil edip, kültürümüzü tanıtacak? Aynı yarışmayı yıllardır sunan deneyimli sunucu Bülent Özveren'e bu konuyla ilgili görüşü sorulduğunda kendisi şöyle dedi: Vallahi onu bunu bilmem ama Hadise 12 puan göbekten, 12 puan kalçadan aldı mı tamamdır. Çünkü bu yarışma daha çok gençlerin ilgisini çekiyor. Onlarında bir şarkıcıda görmek istedikleri kendilerini tahrik edecek görsellik.

Vali Muammer Güler ne yaptığının farkında mı acaba? Benim bildiğim kırmızı halı resmi karşılamalarda üst düzey yöneticiler, devlet başkanları için serilir. Bu kadar da olmaz! Yazıklar olsun!

Gelelim çağdaş, modern, laik Eskişehir Belediye başkanına: Sokakların ismini firavun, piton, azgın, arsız, çiyan vesaire değiştirerek, parklara çıplak heykeller diktirerek hizmet ettiğini mi sanıyor? Demek ki bu sayın başkana bunları yaptıran hasta ruhunun dışa yansıması. Her kabın içindekileri dışına sızdırması gibi. Eğer bir sokak ismi değişecekse yerine daha iyi bir isim konur. Doğrusu bu korkunç, iğrenç, negatif isimler çağrıştıran bir sokakta oturmak istemem. Oturanların da ne pahasına olursa olsun buna itiraz etmeleri gerekir.

Valiyi de, Belediye Başkanını da şiddetle kınıyorum. İlahi Mahkemede bu yaptıklarının hesabını nasıl verecekler. Bu bir zulümdür, kültürümüze, tarihimize, inancımıza ihanettir. Böyle olan herkesi özellikle yöneticileri Allah'a havale ediyorum.

Hürmetle mübarek, nurlu ellerinizden öpüyorum.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :