Sayın Manolya Hanım,

21.2.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, gönderdiğin mailde yerden göğe kadar haklısın. Sana tamamen katılıyorum. Bir kere Eurovision yarışmasına katılan bir şarkıcının göbeğini, kıçını göstermekle sanatın ne alakası var? Bu kıyafet belki kendisine müşteri kazandırabilir, ama bir milleti nasıl temsil edebilir? İngilizce söyleyerek bize en büyük hakareti yapmıyor mu? Biz müstemleke miyiz? Göbeğini göstererek, kıçını teşhir ederek İngilizce şarkı söyleyerek adiliğini ispat eden bir kimseyi Eurovisyon yarışmasına gönderenlerin Allah belasını versin. İnşallah iki dünyaları zehir olsun, zıkkım olsun. Ben bir Türk olarak bu kimseden yüzüm kızararak, utanç duyuyorum. İstanbul valisine de yazıklar olsun. Başını, kıçını gösteren bir sokak kızını ancak cumhurbaşkanlarına serilen kırmızı halıyla karşılayan bir kimse nasıl o makamda oturabilir? Ben içişleri bakanı olsam derhal bu haddini bilmeyen, makamının kudsiyetini idrak edemeyen valiyi derhal görevden alırım. O validen de, onun bu çirkin hareketinden de, onu tasvip edenlerden de utanç duyuyorum.

Gelelim Eskişehir belediye başkanına. Eskişehir halkının oturduğu sokaklara firavun, arsız, azgın, çıyan, asabi, despot, piton isimlerini layık gören kimselere lanet olsun. Yalnız firavun sokakta oturanlar itiraz etmişler, haklarını aramışlar ve bu alçak, bu şerefsiz, bu rezil ismi kaldırmışlar. Buna itiraz etmeyen diğer sokak sakinlerine de yazıklar olsun. Onlardan da utanç duydum. Neden haklarını aramıyorlar? Neden yeri göğü inletmiyorlar, neden aslan gibi kükremiyorlar? Başları önlerinde bu rezilliği kabul edenlere de yuh olsun.

Değerli yavrum, gösterdiğin hassasiyet için çok teşekkür ediyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :