HAYAT ÖĞENCİLERİ  İÇİN  DERSLER:

Sokrates yargılanıp ölüme mahkum edildiğinde onu son kez görmeye gelen öğrencilerin birinin elinde saz görür. Sazın nasıl çalındığını öğrenmeye çalışan Sokrates’e öğrencisi hayretle:

Üstadım! Nasıl olur biraz sonra idam edileceksiniz çalmaya vaktiniz olmayacak ve bir zevk duymayacaksınız, der.

Sokrates ölmeden önce son dersini verir:

Evlâdım! Asıl zevk çalmakta değil, öğrenmektedir.

Thomas Edison’un da sadece ampulü icat etme aşamasında  10 binin üzerinde başarısızlığı vardır. O günün gazetecileri Edison’un zamanını boşa harcadığını ve başarıya ulaşamayacağını yazıyorlardı. Edison’un yaptığı 5 bininci deneyden sonra genç bir gazeteci Edison’un yanına gider; “Efendim, 5 bininci kez başarısız oldunuz, başka başarısızlıkları göze alacak mısınız? ” diye sorar. Edison şöyle cevaplar: “Ben başarısız olmadım. Sadece ampulün nasıl çalışamayacağının 5 bininci yolunu buldum.”

İkinci dünya savaşından sonra Japonya’da korkunç bir benzin kıtlığı başladı. Bay Honda ailesi için yiyecek alışverişine bile arabasıyla gidemez oldu. Sonunda çaresizlik içinde, bisikletine küçük bir motor taktı. Hemen ardından komşuları, “Bize de öyle motorlu bisiklet yaparmısın?” demeye başladılar. Bir, iki derken sonunda Honda’nın elindeki motorlar tükendi. O zaman, yeni icadı için motor yapacak bir fabrika kurmaya karar verdi ,fakat ne yazık ki elinde hiç sermaye yoktu. Japonya’daki 18.000 bisikletçi dükkanına birer mektup yazdı, icadının getireceği hareketlilikle Japonya’ya yeniden hayat verebileceklerini söyledi. İçlerinden 5.000 tanesi ona sermaye vermeye razı oldu.Fakat verilen sermaye ile yaptığı motorlu bisikleti ancak azimli bisiklet severlere satabiliyordu, çünkü bunlar büyük ve ağırdı. Bunun üzerine son bir değişiklik daha yaptı. Çok daha hafif, küçük bir motorlu bisiklet modeli yarattı. Adını “Super Cub” olarak seçti. Daha sonra motorlu bisikletlerini Avrupa ve Amerika’nın yeni kuşak çocuklarına yönelik olarak ihraç etmeye başladı. Yetmişli yıllarda da, çok tutulan otomobilleri ile ortaya çıktı. Kendisine İmparatorluk Nişanı verildi.Bu başarı, bir tek adamın, koşullar ne olursa olsun, bir karara bağlı kalıp onu uygulamaktaki sebatı ve inancı sayesinde gerçekleşmişti.

Hiç batmayacağı ileri sürülen ve daha ilk seferinde batarak 1500 kişiye mezar olan Titanic gemisi aslında Nuh’un gemisi ebatlarında inşa edilmişti. Tevrat’taki bilgilere göre,  Nuh’un gemisinin uzunluğu 205 metre, denizden yüksekliği ise 20 metreydi.Titanik gemisinin profesyoneller tarafından, Nuh'un gemisinin ise  bir amatör tarafından yapıldığını unutma.Fırtınanın gücü ne olursa olsun, eğer doğru yoldaysan, seni bekleyen bir gökkuşağı mutlaka vardır.

Sevgi ve saygılarımla

Oğuzhan Demirkol 

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :