Sayın FunkAr,

7.3.2009 tarihli mailinizi aldım.

Sevgili yavrum, inşallah o mübarek kandil günü bizim için yeni bşr hayatın başlangıcı olur. Kötü huylarımızı terkedebilmek, hoş olmayan alışkanlıklarımızı bırakabilmek bir vesile olur. içimizdeki dargınlıkları, küskünlükleri, kırgınlıkları unutabilmek, bir genel af ilan edip kendimizle ve tek istisna olmadan bütün insanlarla barışabilme için bir vesisle olur inşallah.

Karşımızdaki insan bizim bu çağrımıza cevap vermezse ne olacak dersen eğer o zaman derim ki önemli olan bizim bütün alemle barış ve biliş içinde olmamız. Biz gitmeyene gideriz, sevmeyeni severiz, saymayanı sayarız. Karşı taraf ne yaparsa yapsın bizi ilgilendirmez. Yunus Emre

“Duruş, kazan ye yedir

Bir gönül ele getir

Hebisinden iyice

Bir gönüle girmektir”

diyor. Biz de öyle yapalım. Yeryüzündeki bir kumtanesinden gökyüzüdeki samanyoluna kadar bütün evrenle barış ve biliş içinde olalım. Bunu yapabilenlere ne mutlu. İşte o zaman insan

“Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden”

diyecek,

“Aşk gelicek cümle eksikler biter”

diyerek bütün kainatı Muhammedi bir aşkla kucaklayacak. Allah bu aşkı yeryüzündeki bütün insanlar nasibetsin...

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :