Sayın “Çaresiz”,

12.3.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, böyle sevginin sadece içine tükürülür. Lütfen vakit kaybetmeden babanın evine dön. Eğer baban kabul etmezse ölümü göze al, hayatını kazan, ayaklarının üstünde dur. Çalışmak demek ille bir devlet dairesinde, bir fabrikada, bir şirkette çalışmak demek değildir. İş yok diye sırtüstü yatanlar bence şerefli insanlar değildirler. İşi biz yaratacağız yavrum. Birgün Şekerci Ali Uzun’a gitmiştim. Helva alacaktım. Seksen yaşında bir kadın geldi, “Yavrularım,” dedi, “ben tereyağından gözleme yaptım. Alır mısınız?” Gerek tezgahtarlar, gerek müşteriler beş dakika içinde yaşlı teyzenin elindeki gözlemeleri tükettiler. O da teşekkür ederek parasını aldı. Olay bu yavrum. Bir pezevenk nasıl sana el uzatabilir? Ne demek kadın dövmek? Karısını döven erkeklerin hepsi alçak, şerefsiz, namussuzdurlar. Bir kadına bir şartla el kalkar: Sadece onu sevmek, okşamak için. Bu adam sana hakaret ediyor, onurunla, haysiyetinle oynuyor ve seni bir hayvan gibi dövüyor. Sen hala onu seviyorum diyorsun. Lanet olsun böyle sevgiye. Eğer gerekçeni söyleyip derhal evi terketmezsen sen de haysiyetsiz sıfatına layık olursun. Bu satırları okuyanlar belki ifademi biraz sert bulacaklar. Ama bırakalım cicibeyliği. Ben inançları uğruna, haysiyeti uğruna kellesini ortaya koymuş bir insanım. O televizyonda riyakarca konuşmalar yapan hacı-hoca takımından değilim. Durum böyle. İşine gelmeyen bana küfreder, çeker gider. Bu adam kafaya takmış, bakirelik, bakirelik diye. Ulan hayvan, sen bu kızla evlendiğin zaman onun bakire olmadığını bilmiyor muydun? Kız sana söylemiş. Evlendim, ayrıldım demiş. Bunu hergün kızın başına kakmak, bakirelik bakirelik diye nutuklar atmak ne demektir? Böyle ruh hastası bir manyakla oturulur mu?

Durum böyle yavrum. Ben sana Allah rızası için Türkiye’de hiç kimsenin cesaret edemeyeceği bir şekilde gerçekleri anlattım. Artık nasıl hareket edersin bilemem.

İfadelerimle seni kırdıysam özür dilerim. Ama ben böyle konuşmaya mecburum. Bazan tıpta insanlara şok tedavisi yapılır. İşte ben de şimdi onu yapıyorum.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :