Sayın Ayşe Hanım,

12.3.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, uzun lafın kısası biz yalnız bize farz olan ibadetlerle yetinmeyelim. “Namazı daimun” içinde olalım. Namaz-ı daimun her ana Allah’la beraber olmak demektir. Oturuken, kalkarken, yatarken, sokakta yürürken, çarşıda, pazarda alış-veriş yaparken, işyerimizde çalışırken, evde yemek yaparken, bulaşık yıkarken, dikiş dikerken, ütü yaparken her an Allah’la beraber olabilmek ne güzeldir. Bu durum hep ibadet içinde olmanın verdiği huzuru, mutluluğu, güzelliği bize duyurur. İşte o zaman Yunus Emre gibi “Aşk gelicek cümle eksikler biter” deriz. Allah’a tam bir teslimiyet içinde Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri gibi

“Mevla görelim neyler, Neylerse güzel eyler” deriz.

Hayat, o zaman bize renk dolu, ışık dolu, pırıl pırıl görünür, bir cennet hayatı yaşarız.

Sevgili yavrum, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :