Sayın Togrul Ezizov,
13.3.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, mailini okudum. Biraz üzüldüm. Bizim böyle teorilerle uğraşacak vaktimiz var mı yavrum? Hakka ne zaman göçeceğimizi biliyor muyuz? Biz, Allah’ın ve Peygamberin emrettiği yoldan gidip biraz kendimize çeki düzen vermemiz gerekirken böyle şeylerle acaba niye uğraşıyoruz?
Bir yerde Kur’andaki harflerden bahsediliyor. İyi ama biz daha adam gibi namaz kılabiliyor muyuz? Abdest alabiliyor muyuz? Hangi birimiz çıkıp da ben bu Ramazanın bir tek gününü Allah’ın istediği, Peygamberin söylediği şekilde orucumu tutarak geçirebildim diyebiliriz. Acaba biz telefonumuz çaldığı zaman tatlı ve yumuşak bir sesle “buyurun efendim” diyebiliyor muyuz? Sofraya oturduğumuz zaman bir Müslümana yakışır şekilde edeple, incelikle, zarafetle yemeğimizi yiyebiliyor muyuz? Acaba biz adam gibi taharetlenmesini biliyor muyuz? Daha alfabenin ilk harfinde olan bir çocuğa yüksek matematikten bahsederseniz o gariban ne anlar bundan. Daha bu misalleri yüzlerce, binlerce çoğaltabiliriz. Ne olur birbirimiz kandırmayalım.
Diyelim geceyi gündüze kattık, bu saçma fantezilerle ömrümüzü tükettik. Yarın Allah’ın huzuruna çıkıp da hayatımızın hesabını vereceğimiz zaman ne cevap veririz? Aman yavrum, dikkatli olalım. Şu şunu demiş, bu bunu yazmış bize ne? Sana beş yaşındayken annemin bana vasiyet ettiği sözü yazıyorum. Artık karar senin.
“Oğlum, Allah’ın ve Peygamberin inan dediklerinden başka hiçbirşeye, hiçkimseye inanma.”
Sevgili yavrum, ne demek istediğimi herhalde anlıyorsun.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Saçma düşüncelerle uğraşmaya aklı başında hiç kimsenin vakti yok Yazan Togrul Ezizov
Cvp: Saçma düşüncelerle uğraşmaya aklı başında hiç kimsenin vakti yok Yazan Sabri Tandoğan