Sayın “Muvahhid”
18.3.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bizlere “Allah’ın zatını tefekkür etmeyin, sıfatlarını tefekkür edin” buyruluyor. Şimdi yavrum, kusura bakma sen biraz çizmeden yukarı çıkıyorsun.
Değerli yavrum, Allah’ı bırakalım, içinde yaşadığımız hayata bir bakalım: Acaba biz gerektiği şekilde çevremizdeki insanları anlayabiliyor muyuz? Her insanla dialog kurabiliyor muyuz? Aman yavrum, dikkatli olalım. Ben yetmiş beş yaşındayım, sitemize mail yazan bir insanla tanıştık. Dürüst, temiz, kapalı bir hanımefendi. Onunla dialog kurabilmek için bütün çabamı harcadım. Olağanüstü bir gayret gösterdim. Ama olmadı. Bu dialog yarım kaldı. Şimdi biz çevremizdeki insanlarla güzel bir dialog kuramıyorsak, bir türlü onları anlayamıyorsak, bir türlü onlar bizi anlayamıyorsa Allah’ın zatını nasıl anlayacağız? Allah’ın zatına dair tefekküre dalıp mütemadiyen sorular üretmek önce akıl işi değil, sonra inanç işi değil.
Kıymetli yavrum, bunları sana yaptıran şeytandan başkası değil. Eğer bana sorarsan bu sevdadan vazgeç. Allah’ın zatını tefekkür etme. Bu gidiş seni Bakırköy’e kadar götürür. Benden söylemesi. Gerisini sen bilirsin.
Selam, sevgi saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Allah doğru yoldan şaşırmasın Yazan "Muvahhid"
Cvp: Allah doğru yoldan şaşırmasın Yazan Sabri Tandoğan