Saygıdeğer hocam,
Layık olmadığım övgü dolu sözleriniz için teşekkür ederim.Hayat karşısında hepimiz öğrenciyiz ve her an imtihandayız,dünyaya bu amaç için gönderildik. Rabbimiz, Kuran-ı Kerim’de, hayatı ve ölümü hanginizin hayırda olduğunu imtihan etmek için yarattık buyuruyor.
Kuran-ı Kerim’de beni en çok etkileyen ayetler, Hz Musa ile Hz Hızır’ın karşılaşmasını anlatan ayetlerdir. Bu ayetler aslında hayatın bizim anladığımızdan çok daha farklı olduğunu çok çarpıcı bir biçimde anlatır. İyi veya kötü, güzel veya çirkin, faydalı veya zararlı kavramları bizim kendi küçük dünyamıza göre oluşturduğumuz kavramlardır. Gerçekte hayatta var olan herşey, hayatın devamı için gereklidir. Bizim kötülük veya felaket olarak gördüklerimizin arkasında çok büyük hayırlar olabilir.
Örneğin depremler, özellikle bizim gibi ülkelerde en büyük korkulardan birisidir. Enkaz altında kalan binlerce insanın yaşamını yitirmesi veya sakat kalması en büyük trajedilerden biridir. Ama depremler olmasaydı dünyada yaşam olmazdı. Dünya, magmadan gelen basıncın etkisiyle sürekli şişirilen bir top gibi sonunda patlardı. Depremler ve volkanlar bu basıncı dışarıya atan birer sübap vazifesi görürler.
Dünyadaki büyük kasırgalar ve fırtınalar bir çok yaşama ve maddi zarara neden olmuştur. Fakat fırtınalar dünyadaki iklim dengesinin korunmasında son derece önemli rol oynarlar. Eğer fırtınalar ve kasırgalar olmasaydı dünyanın bazı bölgeleri yaşanmayacak kadar soğuk, bazı bölgeleri de çok sıcak olurdu.
Savaşlar insanlığın en büyük ızdırabıdır. Fakat, insanlığın yaptığı icatların ve keşiflerin çoğu ülkelerin birbiriyle rekabeti sayesinde ortaya çıkmıştır. Şu anda kullandığımız internet bile bir savaş teknolojisidir, ilk defa Amerikan ordusunda kullanılmıştır.
Hastalıkların sözünü bile işitmekten korkarız. Halbuki, mikroplar, hastalıklar, bilhassa nezle, vücudun güçlü ve uyanık kalması için son derece gereklidir. Eğer mikroplar olmasaydı, lenfositler dediğimiz savunma mekanizması öyle tembelleşirdi ki, vücudun herhangi bir yerindeki kanser hücresini yenecek gücü bulamazdık.
İnsan herşeyin mükemmel olmasını ister. Gerçekte insan kusurlarla dolu bir varlıktır. İşitme, görme, koklama gibi duyularımız iyi gelişmemiştir. Halbuki bu kusurlar insan için bir nimettir.Eğer bu hislerimiz mükemmel çalışsaydı, hiç istemeyeceğimiz şeyleri duyar, görür ve koklardık, kendimizi bir an rahat hissedemezdik. İnsan beynindeki unutma kusuru ise en büyük nimetlerden biridir.Yoksa geçmişde yaşanan acıları bugün yaşar gibi hatırlamak hayatı dayanılmaz yapardı.
En çok korktuğumuz şey ölümdür, fakat ölüm olmasa hayat olmazdı, canlıların yaşaması için yer ve imkân kalmazdı. Her ölüm, bir sonrakilere yaşam şansı verir.
Bütün bunları tek bir amaç için yazdım. Bizler hayat karşında türlü belalar ve felaketlerle her gün Hz Musa gibi imtihan ediliyoruz. Çoğu zaman bir hayır, karşımıza bir kötülük, bir rahmet, bir bela olarak çıkıyor.Dünyanın en bilgili ve akıllı insanı olsak da hayatın arkasındaki gerçeği Hz. Hızır gibi anlayamayız. Ama tek bir şeyi anlayabiliriz. Her koşulda Allah’a inanan ve güvenenler ve onun yolundan ayrılmayanlar sonunda hayat imtihanını geçecektir. Bu akıl ve bilgi imtihanı değil, gönül imtihanıdır.
En derin hürmet, sevgi ve selamlarımla
Hayat öğrencisi
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hayat büyük bir imtihandır Yazan "Hayat öğrencisi"
Cvp: Hayat büyük bir imtihandır Yazan Sabri Tandoğan