Sayın “Tanhan” ,

25.9.2006 tarihli mailinizi aldım.

Önce ilginize teşekkür ederim. Gelelim sizin meselenize. Sakın üzülmeyin, moralinizi bozmayın. Zaman zaman hepimiz böyle bir ruh halini yaşamışızdır. Burada büyütülecek bir husus yok. Yapılacak nedir, onu görelim. Mümkünse bir seyahate çıkın, değişik yerler görün, değişik kimselerle görüşün. Eğer bu mümkün değilse seyahatınızı duygu, düşünce yönünde yapın. Güzel kitaplar okuyun. İnanın kitaplar da en az bir seyahat kadar insanı dinlendirebilir, huzur ve mutluluk verebilir. Tabi kitabına göre. Bu arada B gurubu vitaminleri almayı ihmal etmeyin, gıdanıza dikkat edin, ceviz, fındık, yoğurt, sebze, meyve bu durumda size faydalı olabilir. Bilmiyorum çevrenizde konuşup görüşeceğiniz, duygularınızı, düşüncelerinizi paylaşacağınız kimseler var mı? Sohbet de manevi yorgunluğu geçiren en güzel olaylardan biridir. Hani Yunus’un dediği gibi:

 “Söz ola kese savaşı,

Söz ola kestire başı

Söz ola ağulu aşı,

Yağ ile bal ide bir söz”.

Bilmiyorum resim merakınız var mı? Resmi seviyorsanız sık sık resim sergilerine gidin. Bilmem klasik batı müzüğini sever misiniz? Ben böyle manevi yorgunluklar hissettiğim zamanlar Beethoven’i dinlerim. Beethoven’in senfonleri, sonatları bana ilaç gibi gelir, beni tedavi eder. Sonra Mozart ve Mendelsson’da çok faydalı oluyor. Onları bol bol dinleyin. Onların müziği sizi manen yıkayacak, arı duru bir hale getirecektir. Arada yürüyüşler yapın, şiir okuyun. Sakın olayı gözünüzde büyütmeyin. Bir süre çalışmanıza ara verin. O kısa bir süre de olsa dinlenmenize kafi gelecek, sizi yeniden hayatın güzelliklerine döndürecektir. Güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel bir dünyada yaşıyoruz. Doğaya yakın olmaya çalışın, sanata yakın olmaya çalışın, göreceksiniz herşey daha iyi daha güzel olacak. Bütün kainat renkle, ışıkla, şiirle dolacak. Yeni maillerinizi bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :