Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Merhaba...
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 9/28/2006 9:16:33 AM


 


Sayın Gözde Dalan,


27.9.2006 tarihli mailinizi aldım.


Uzun bir bekleyişten sonra nihayet mailinize kavuşmanın sevinci içindeyim. Beni çok mutlu ettin, teşekkür ederim. Yoğun çalışmaların nedeniyle haberleri bile dinleyemediğini yazıyorsun. Kusura bakma, bu bana yeni bir tebessüm getirdi. Sanki biz muntazam haberleri dinlesek Türkiye nereye gidiyor, dünyada neler olup bitiyor öğrenebilecek miyiz? Gazetelerimizin de televizyonlarımızın da hali ortada. Artık haber programlarında bile magazinden geçilmiyor. Kim, kiminle kırıştırmış, kim kime kaçıncı ihanetini yapmış, hangi manken hangi işadamıyla yakalanmış, altı ay önce boşanan filanca hanım hala güncelliğini koruyor. Nikah dışı doğan çocuklar topluma bir kahraman gibi sunuluyor. İyi ki işiniz çokmuş da bu pislikleri görememişsiniz. Kıymetli yavrum, dün gece de babanızla uzun uzun konuştuk. Babanız sizi çok seviyor, sizinle iftihar ediyor. Böyle bir kızım olduğu için gurur duyuyorum diyor. Bu sözler beni ne kadar mutlu etti anlatamam. Allah dialoğunuzu artırsın. Evet, günler geçip gidiyor, önemli olan bu hay-i huy, bu toz duman, bu patırtı gürültü içinde tertemiz bir hayat yaşayabilmek, günlerini, saatlerini, dakikalarını bile değerlendirip, iyiye, güzele, doğruya doğru yürüyebilmek. Bu mümkün mü diyeceksiniz, mümkün ya, Yüce Peygamberimiz “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz” buyuruyor. Hazreti Ali “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” diyor. Bize düşen görev şartlar ne olursa olsun, her durumda kendimizi yetiştirmeye çalışmak. Durmak yok, hayat bir okul, bizler de hangi yaşta olursak olalım, o okulun ebedi öğrencileriyiz. Öyle bir aşkla, öyle bir gayretle kendimize, ailemize, memleketimize ve bütün insanlığa faydalı olarak çalışalım ki iki günümüz birbirine eşit olmasın. Bilelim ki ilerleyemediğimiz anda, durduğumuz anda gerileme başlar, aman dikkat edelim. Çevredeki negatif örnekler kesinlikle bize örnek olmasın. Eşek arısı zehirli nebatları dolaşıyor, kovanına zehir taşıyor diye, bal arısı küsmüyor, darılmıyor, gücenmiyor. O, rengiyle, kokusuyla, duruşuyla kendini çeken binbir çiçeği dolaşıyor, kovanına dünyanın en güzel gıdası olan balı götürüyor. Bizler de öyle olalım, gördüğümüz, şahit olduğumuz, müşahade ettiğimiz her şeyden bir ders çıkarmaya çalışalım, görüş ufkumuzu genişletelim, dar açılardan kurtulalım, önyargıların zincirlerini kıralım ve sevelim, çok sevelim, daha çok sevelim, tek istisna olmadan insanıyla, hayvanıyla, bitkisiyle, eşya ve cemadatıyla bütün kainatı Muhammedi bir aşkla kucaklayalım. İşte o zaman varoluşumuzun bilincine erer, mutluluğun zirvesine ulaşırız. Allah bu güzellikleri bizlere de, yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimize de nasib etsin. Yeni maillerini bekler, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.


Sabri Tandoğan


 


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Merhaba... Yazan Gözde Dalan
Cvp: Merhaba... Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]