Saygıdeğer hocam, Selam eder saygıyla ellerinizden öperim.
Efendim geçenlerde bir hakim dostumla aramızda geçen diyoloğu müsaadenizle sizinle paylaşmak istiyorum. Güzel bir sohbet ortamındaydık ağaçlar, çiçekler yaratılmış olan tüm güzellikler hakkında konuşuyorduk. Yaratılmış bu güzelliklerin hikmetlerinden duyduklarımızı gördüklerimizi paylaşırken. Hakim dostum birden heyacanlandı ve bana "Sizden bir şey, isteyebilir miyim?" dedi ben de "tabii yapabileceğim, elimden gelen bir şeyse neden olmasın?" dedim. O da ilave etti. "Ne olur duvara yaslanmış bir saksı görürsen onu gördüğün yerdeki kişi yakınınsa rica et, saksıyı duvardan biraz çeksin. Eğer tanıdık değilse sen çaktırmadan saksıyı yavaş yavaş duvardan çek.'' dedi. Ben bir şey anlamamıştım. Boş bakışlarla yüzüne baktım. Benim anladığımı anlayınca açıklama yaptı. ''Çicekler duvara dayalı olunca yaprakları acı çekiyor. Onun için ne olur yaprakları duvara değmeyecek biçimde saksıları yerleştirelim." dedi. Ben duyduklarım karşısında sanki şoke olmuştum. "Allah Allah" diyordum "hiç bir yerde ve hiç bir kimseden böyle bir şey duymadım." diye düşünerek. vedalaşıp oradan ayrıldım: ama hala bu konuşmanın etkisindeyim. Ve nerede bir çicek görürsem dostumun söyledikleri aklıma geliyor. Selam, sevgi ve saygılarımla ellerinizden öpüyorum.
Abdullah
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Önce edep, sonra yine edep Yazan Abdullah
Cvp: Önce edep, sonra yine edep Yazan Sabri Tandoğan