Sayın S. Melih

3 Ekim 2005 tarihli mailinizi aldım. İlginize teşekkür ederim. Sorduğunuz soru fevkalade önemli. Eleştiri tabii olacak ama efendice, ama medeni insanlar gibi. Kırmadan, incitmeden, küstürmeden, iç dünyasında yaralar açmadan, edeple, zarafetle incelikle ve saygı ile eleştirimizi yapacağız. Amaç karşımızdaki insanı hayata, yaşamaya, varoluşa küstürmek değil, onu kazanmak, daha iyiye, daha güzele doğru gitmesinde minicik de olsa katkı sahibi olmak. Yalnız bu iş fevkalade hassas, fevkalade uyanık olmayı gerektiren bir iştir. Kaş yapayım derken göz çıkarmamak gerekir. Büyük Yunus ne diyor:

Bir kez gönül kırdın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil.

Bu inceliklere dikkat edildiği takdirde eleştiri, bilimin, felsefenin, güzel sanatların, insanın ve toplumun ilerlemesindeki en büyük etkenlerden biridir. Eleştiri işini saygıyla yapanlar, edeple, incelikle yapanlar ne güzel insandırlar.

Değerli kardeşim şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :