Cok kıymetli büyüğüm, çok uzun zaman oldu yazmayalı. Ama, hergün değil, her dakika kalben sizlerle birlikteyim. Sizin ve benim sağlık sorunlarımız aynı günlere denk geldi, yanınızda olamadığım için çok üzüldüm. Rahmetli annemin, bahar gelirken bahçemizdeki ağaçlara bakıp ta; ''Kuru dallara meyva veren Allah'ım, Sen ne büyüksün, hastalara da şifa ver.'' diyerek dua edişi kulaklarımda. İnşallah öyle  olur.

 Efendim, Burcu bir haftadır deney hayvanları kursuna gidiyor. Kobay, fare, tavşan gibi hayvanlar üzerinde deneyler yapıyorlar. Tabii, zaman zaman üzgün anlatıyor, zaman zaman  bizleri ve  kendisini hayrete düşüren bilgilerini bizimle paylaşıyor. Hepimizin bildiği üzere, hastalanınca vücudumuzun ateşinin yükselmesi bir savunma mekanizması. Ama, soğuk sularda yaşayan balıkların, enfeksiyon kaptıklarında vücut sıcaklıklarını yükseltebilmek için, soğuk sulardan daha sıcak sulara yüzmeleri gerekiyormuş. Aynı  zamanda kertenkeleler, gene enfeksiyon kaptıklarında ateşlerini yükseltmek için güneşin altında saatlerce yatıyorlarmış. Bugün ise, beni çok şaşırtan ve size heyecanlanarak yazmama neden olan harikulade bir tabiat olayı (Yüce Rabb'imizin hikmeti), yılan balıklarıyla ilgiliydi. Efendim, Türkiye'de Kızılırmak'da yaşayan yılan balıklarının ömürleri 10-12 yıl olup, 6-7 yaşında üremek için en uygun yer olan (besin, nem gibi), Meksika Körfezi'ne  doğru 3 yıl yüzüyorlarmış. Sonra, Meksika körfezinde üredikten sonra orada ölüyorlarmış. Yavru yılan balıkları daha önce hiç görmedikleri, Türkiye'ye, Kızılırmak'a doğru yola çıkıp anavatanlarına dönüyorlarmış. Buradaki olayı, hafıza ile ya da içgüdüyle açıklamaya çalışınca bizim zavallı aklımız almıyor. İnsan sinir sistemine göre, çok daha basit yapılı sinir sistemine sahip canlılar, bu kadar uzun süreli ve bir amaç uğruna, dünyanın bir ucuna nasıl yön bulup da gidebiliyorlar?'' Bu noktada, açıklamaya çalışmak değil, hayran olmak, daha nice bilemediğimiz hikmetleri için Rabb'imize boynumuzu büküp bizi affetmesi için dua etmemiz gerekiyor.'' diye düşündüm.

 Efendim, özlemle ellerinizden öper, hayır dualarınızı niyaz ederim, izninizle.

Ayla Belen.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :