Sayın “Sevgi Çiçeği”,

14.4.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, belediye tuvaletinde temizleme göreveini yapan bir insanın bile kimsenin bilmediği nice ince nice güzel tesbitleri olmuştur. Allah’ın insan olarak yarattığı her varlık kıymetlidir, değerlidir. Herkesin kendine göre ayrı bir dünyası vardır. Bir insan için omuz silkilecek ne olmuş yani dedirtecek öyle durumlar vardır ki karşı tarafı son derece üzebilir, kırabilir, incitebilir. Ona uykusuz bir gece geçirtebilir. Demek istediğim herkesin kendine göre bir duyarlığı vardır. Önemli olan bu tesbitlerimizi yaşadığımız ince nüansları bu sitede yedi milyar insanla paylaşmak. Ama ne yazık ki insanoğlu babannemin tabiriyle alma ağacının altında doğmuş. Hiç vermeye yanaşmıyor. Hani hikayeyi bilirsiniz. Yahudinin biri denize düşmüş. Yüzme bilmiyormuş. Zavallı boğulmamak için çırpınıyormuş. Birileri koşmuşlar, “Salamon,” demişler, “ver elini. Seni çekelim.” Fakat bizimkisi hiç oralı olmamış. Nerdeyse boğulmak üzere. O sırada bir adam germiş, “çekilin ordan” demiş, “ben onu şimdi kurtarırım.” Elini uzatmış, “Salamon” demiş, “al elimi” . ve böylece adamı kurtarmış. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki eskiden bir tane firavun varmış, şimdi milyonlarla. Herkes nefsim diyor, egom diyor, başka birşey demiyor. Hani Cahit Külebi’nin şiirinde olduğu gibi:

“Bir komşumuzun da kızı var

Gece gündüz türkü söylüyor

Ya doktor ya mühendis diyor da

Başka birşey demiyor”

Ne yapalım yavrum, bu şartlar altında biz de siteyi kapatırız. Biliyorsun bir atasözü vardır: Marifet, iltifata tabidir. Zorla güzellik olmaz. Bir sofra düşün, yetmiş beş yaşında çeşitli hastalıkları olan bir insan insanlar şifa olsun diye hergün bir sofra hazırlıyor. Ama ne hikmetse cicibeyler, cicihanımlar o sofraya bir dilim ekmek getirmiyorlar. Ne diyelim...

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :