Çok Muhterem Efendim,

Ezan okunmuştu, Efendimiz'in (s.a.v) mescide gidecek gücü, kuvveti yoktu, zira vefatına yakın hüzün dolu günlerdi. O bitkin halde iken, mescidden "Allah Rasulü gelmeden namaza durmak istemiyoruz." haberi gelmişti. Ashab-ı kiram: "Çok özledik, çok ama çok özledik, mümkünse aramızda Efendimiz de olsun." diyorlardı.  

Efendimiz (s.a.v) ashabındaki bu heyecan, muhabbet ve iştiyak üzerine bir kova su getirilmesini istediler, onu mübarek vücutlarına döküp guslettiler, ayağa kalkmak istediklerinde ise bayıldılar, bu durum üç kere tekrar etti. Ancak Varlık Nuru Efendimiz ashabının yanına çıkmaktan vazgeçmediler, mübarek kollarına girildi ve O'na mescide kadar eşlik edildi.

Mihraba Hazreti Ebubekir Efendimiz geçtiler, ve bu Efendimiz'in (s.a.v) cemaatle olan son namazıydı.

Hz. Aişe Annemiz şöyle anlatıyorlar:

"Ben, Allah Rasulü'nü, bu kadar ızdırap içinde iken, omuzlanarak götürülüp getirildiği halde hiç bu kadar sevinçli görmemiştim. Namazdan sonra arkasına döndü; mübarek terbiyelerinde yetişen o güzel ve güzide cemaate memnun bir nazarla baktı, baktı, baktı. Ardında bıraktığı ve her biri yıldızlar misali olan o abide topluluğa Allah Rasulü öyle bir sevindi, o bitkin haliyle öyle bir tebessüm etti ki, belki o benim Allah Rasulü'nden gördüğüm en güzel tebessümdü... "

"Tebessüm, kişinin karşısındakiyle bir gönül rabıtasıdır." diye okumuştum bir yazıda ve Siz, "Bir tebessüm bazen bütün dünyayı dolaşır." buyurmamış mıydınız? 

Çalıştığım yere giderken yürüdüğüm yol üstünde yemyeşil çimenler içinden o güzelim papatyalar, varlık müzesinde "bakın bizleri de yarattı Rabbimiz" dercesine çıkmışlardı aradan, o kadar güzel bir görüntüydü ki. Sonra çim biçme makinesinin korkunç gürültüsü duyuldu. Akşama doğru, eve dönerken o güzel papatyaları belki göremeyeceğim, ancak onlar asla pes etmeden yine çıkacaklar karşımıza ve yeniden gülümseyecekler bize...

Efendim, kısa süre önce baba olacağım haberini aldım, dünyaya gelecek evladımızın hayırlı bir insan, bir Hazreti İnsan olması tek dileğimiz... Muhterem Efendim, mübarek ellerinizden hürmetle öpüyor, Size ve tüm gönül dostlarına selam sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :