Sayın Cevat Bey,

14.4.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, önce bu muhteşem davranışından dolayı seni tekrar tekrar kutluyorum. Allah senden razı olsun. Sen, güzeller güzeli eli öpülecek bir insansın. Sadece görevini yaptın. O dekan denilen terbiyesiz adam, yanındaki kadına hava basmak için köpek gibi havladı. Sen efendice, medenice gerekeni yaptın. Olay bundan ibaret. Lütfen dekanın rezilliklerini basına açıkla, cumhurbaşkanına yaz, başbakana yaz, meclis başkanına yaz. Bütün televizyonlara yaz. Bütün büyük gazetelere yaz. Ama kılın kıpırdamasın. Korkma. Seni işinden kovarlarsa emekli maaşımı seninle paylaşmaya hazırım. Bugün Türkiye’yi bu kadar zor durumlara sokanlar işte bu dekanlar ve onun gibi olanlardır. Bunları hiç mesele yapmayacağız. Biz, pencerenin önünde oturmuş, kitap okuyoruz. Sokaktan bir köpek havlayarak geçiyor. Şimdi biz o köpeğe gücenecek miyiz? Kırılacak mıyız? Darılacak mıyız? Üzülecek miyiz? Mesele aynen böyle. Köpek havlayacak, bunda hayret edecek birşey yok ki. O dekan da görevini yapmış. Aman yavrum, tabiat kanunlarına göre yaşayalım. Pek tabi köpek havlayacak, kedi miyavlayacak, yılan tıslayacak, eşek anıracak. Ortada kızacak, darılacak, bozulacak ne var ki. Sen önündeki işe bak. Görevini en güzel şekilde yapabilmek için olanca gücünle çalış. Bütün zihni melekeni işinde, çalışmanda yoğunlaşmaya ver. Güzel varken çirkine kim bakar? Sen de güzel güzel işinle meşgul ol. O zaman herşeyi unutursun. Allah büyüktür, Rahmandır, Rahiymdir.

Sevgili yavrum, seni sevgilerin, saygıların en içten geleniyle yürekten kucaklıyorum. Unutmayalım, Allah, doğrularla, iyilerle beraberdir.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :