Sayın “Gönül Yolcusu”

16.4.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, pek çok insanın takıldığı bir hataya sen de düşmüşsün. Ufak da olsa bir hata yaptığını söylüyorsun. Yapılacak iş nedir? Mümkünse o hatayı düzeltmek, gerekiyorsa o hata için özür dilemek. Hepsi bu kadar. Başkaları şunu demiş, bunu demiş, başkaları şunu yapmış, bunu yapmış. Bunların hepsi safsata yavrum. Başkalarından bize ne? Yarın Allah’ın huzuruna çıktığımız zaman bizi başkaları dediğimiz o it köpek mi yargılayacak? Ne olur bunu yapmayalım. Bu çok yaygın hatadan vazgeçelim. Geri dönelim. Biz hayatımızı başkalarına göre kurmayacağız. Aşık olduğumuz Allah’ımızın ve Peygamberimizin gösterdiği yol neyse o yolda ilerleyeceğiz. Farzet ki başkaları bizi yağlıyor, yıkıyor, göklere çıkarıyor. Ama gece yattığımız zaman başımızı yastığa kor komaz içimizdeki ses haydi ordan diyor, sen de adam mısın? Şimdi ne kıymeti kaldı o pohpohlamaların? Lütfen kendimizi aldatmayalım. Şu başkaları efsanesini unutalım. Hayatımızdan çıkaralım.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :