Sayın “Gönül Dostu”,
20.4.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bir sohbetten yaptığın güzel tesbitler için çok teşekkür ederim. Beni geçmiş yılların güzelliklerine alıp götürdün. O günlerin tiyatrosu öyle muhteşemdi ki hayatımıza renk, ışık ve güzellik getiriyordu. Bize insanı, hayatı öğretiyordu. Tiyatroya bir mabede gider gibi giderdim. Çıkarken ürperir, hayret, hayranlık duyguları içinde kalırdım. Ne zaman ki Cüneyt Gökçer, Ayten Gökçer ikilisi tiyatroyu eline aldı, canına okudular. Bütün kaliteli sanatçılar küstürüldü, incitildi, uzaklaştırıldı. Cüneyt Gökçer, büyük sanatkarlığının tam aksine çok kötü bir idareci oldu. Ayten Gökçer’in kaprislerine uyarak tiyatroyu mahvetti. Bir daha da tiyatro toparlanamadı. Bugün en kötü dönemini yaşıyor. Tiyatro tiyatro olmaktan çıkmış. Bütün öğretici, eğitici niteliklerini kaybetmiş, cambazhane eğlencesi halini almış. “Işık öğretmen” piyesinde bu bir rezalet halini almıştı. Utanç duyduk. Yüzümüz kızararak çıktık. Allah sonumuzu hayır getirsin.
Değerli yavrum, güzel maillerinin yenilerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Ölen tiyatromuz için ağıt Yazan "Gönül Dostu"
Cvp: Ölen tiyatromuz için ağıt Yazan Sabri Tandoğan