Sayın Merve Hanım,
21.4.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, biz zaten cennette yaşıyoruz. Kur’an-ı Kerim’de “Ne yana bakarsan bak, Allah’ın vechi oradadır.” Buyruluyor. Bize bu dünyayı cehennem gibi gösteren sadece kendi nefsimizdir. İçimizdeki egodur. İlahide “dem bu demdir, dem bu demdir, dem bu dem” deniliyor. Bir büyük veli “Geliniz bir anımızı imanlı yaşayalım.” diyor. Unutmayalım ki hayat içinde yaşadığımız andan ibarettir. Hele şu hafta geçsin, hel şu ay geçsin, hele şu yıl geçsin diyoruz da sabaha çıkıp çıkmayacağımızı hiç düşünmüyoruz. Bu bizler için büyük bir kayıp oluyor. Dün geçip gitmiş, gelecek meçhul. Elde tek realite olarak bugün içinde yaşadığımız bu an kalıyor. Onu güzelliklerle doldurmak varken, ertelemek biraz aptalca olmuyor mu?
Bu nedenle biz yanlız içinde bulunduğumuz anı en güzel yaşamaya çalışır, bunun için de Allah aşkıyla, Peygamber aşkıyla beraber olursak dünden bize ne, yarından bize ne? Bunları bırakalım, “Sevmek, devam eden en güzel huyum” diyelim. Tek istisna olmadan yeryüzündeki bütün insanları, bütün hayvanları, bütün bitkileri, bütün eşya ve cemadatı Muhammedi bir aşkla kucaklayalım. Ve Yunus Emre gibi “Ballar balını buldum, kovanım yağma olsun” diyelim.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Dem bu demdir, dem bu demdir, dem bu dem” Yazan Merve
Cvp: “Dem bu demdir, dem bu demdir, dem bu dem” Yazan Sabri Tandoğan