Sayın “ocean99417”,

2.10.2006 tarihli mailinizi aldım.

Değerli yavrum, yazdığın husus çok önemli. Doğrusu bende ciddi tereddütler uyandı. Bir genç kız hem inançlı olacak, namazını kılacak, orucunu tutacak hem de açık saçık giyinecek. Bu çelişki onun yanlış bir ortamda yetişmesinden de ileri gelebilir, karakterindeki bir bozukluktan da. Bilmiyoruz, günahını almayalım. Bu durumda yapılacak nedir? Ben olsam şöyle düşünürüm. O kıza karşı hiçbir önyargı beslemeden tamamen objektif olarak sevgiyle, saygıyla, hoşgörüyle, iyiniyetle edeple, incelikle, tazimle yaklaşırım. Açık giyinmenin niçin kadın yönünden de erkek yönünden de zararlı olduğunu çok açık bir dille efendice, çok edepli ve saygılı bir şekilde ona anlatırım. Sakıncalarını, her iki cinsinde ruhunda yaratacağı fırtınaları dile getiririm. Benim bu konudaki görüşümün kesin olduğunu, bu konuda taviz veremeyeceğimi, hemen işe başlaması gerektiğini söylerim. Eğer yine aldırmazsa, boşverirse, ondan uzaklaşırım. Ben bir kadının “Ben şimdi dekolte elbiselerle kendimi teşhir edeceğim, eh, yarın evlenirsek gereğini düşünürüz” demesini samimi bulmuyorum, mertçe bulmuyorum, yiğitçe bulmuyorum. Ve bu hanımın da giyim tarzını değiştireceğine inanmıyorum. Benim samimi düşüncem bu, ister kızın, ister küfredin. Ben samimi olmayan bir hanımla bir kafede oturup çay içmek bile istemem. Açık söyleyim lafta kalan sözüm ona inançlardan da hiç hoşlanmam. Çünkü bu insanlar sen beni böyle açık saçık gördün, ağzının suyu aktı, benimle evlenmek istedin, şimdi evlenince beni kapatmak istiyorsun derler, katiyen yanaşmazlar. Hele bir de çocuk olursa seyreyle gümbürtüyü. O zaman hayatınız rezil, perişan olur. İkincisi ben bu kızı sevdiğinize de inanmıyorum. Benim bildiğim sevgiler koşulsuz olur. Önemli olan insanları olduğu gibi kabul etmek veya reddemek, değiştirmeye çalışmamak. Pekala bikinili bir kızla da evlenilebilir. Onu öyle kabul edip benimsediğin takdirde. O senin bileceğin iş. Ama bazı salak erkeklerin yaptığı gibi bikinili bir kızla evlenip de sonra ona tesettür mantosu giydirmeye çalışmak bana biraz komik ve saçma geliyor. Bu da nerden çıktı demeyin, önümde böyle tecrübeler var da, onlara istinaden söylüyorum.

Kıymetli yavrum, bunlar aptalca, sersemce işler. İnsanlar değişmez, istisnalar kaideyi bozmaz. Ya insanları oldukları gibi kabul edeceğiz, yahut da kendimize ayrı kulvarlar seçeceğiz. Bazı geri zekalı insanlar hayatın bu realitesini görmezlikten gelerek ayak diretiyorlar. Bir evleneyim, onu avucumun içinde mum gibi eritirim diyorlar. Böylelerini çok gördük. Kendileri mum gibi eriyip gittiler.

Değerli yavrum, karar sizin, gönül sizin, seçim sizin. Bana sordun ben de hayat tecrübelerimi anlattım. Diyeceğim bu kadar. Selam, sevgi ve saygı ile.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :