Saygıdeğer Büyüğüm

        Satırlarıma başlarken hürmetle ellerinizden öpüyorum.Cümle dostlara selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Yine karanlıkları aydınlığa çeviren, nurlu sohbetlerinizden bir bölüm...

         Sohbetler (mart 2009 Ankara)

Günün bütün olayları, yetişebilmemiz, tekamül edebilmemiz, biraz daha insancıl bir havaya bürünebilmemiz için bir vasıtadır.

Telefon çaldığı zaman; sıcak, tatlı bir sesle, "buyrun efendim" diyebilmek başlı başına bir sanat olayıdır.

Nur içinde yatsın Allah'ın rahmeti üzerine olsun. Bandırmalı Ali Efendi Hz.leri, dükkanında meşgulken,telefon çalar. Merhum telefona çıkar.."Buyrun efendim" der . Telefon eden kimse süt evini taksi durağı sanır. "Acele şu adrese bir taksi gönderin " der. Hemen Hazret,dışarı çıkar. Bir taksi bulur. Ücretini verir ve o zata yollar. "Neden böyle yaptın" diyenlere: "Yanlış numara çevirdin, burası taksi durağı değil , deyip,adamı mahçup etmek istemedim." Der. Merhumun ömrü hep böyle inceliklerle doluydu. İnsan onunla birlikte iken, hem huzur içinde olur, hem de manen zenginleştiğini hissederdi.

         Bugün herkesin kafası başkaları ile dolu. Filanca şunu yapmış, falanca böyle giyinmiş, filanca şöyle içmiş, şu rüşvet almış, biri şöyle rezalet içinde yaşıyor...v.s. İyi ama bunlardan bize ne? Biz kendimiz , dürüst, temiz, nezih, efendice, insanca, medenice  yaşayabiliyor muyuz. Kötülük bizim sınırımıza geldiği zaman,orada duruyor mu? Biz buna bakalım. Biz alemi irşada memur değiliz ki... Sadece kendi küçük, basit, mütevazi hayatımızı efendice yaşayalım bu yeter.

Bir arkadaşım Japonya'da 1000 kişinin yemek yediği bir lokantaya gitmiş. Bin kişi yemek yiyor. Ama çıt çıkmıyor. Bizde, 10 kişinin yemek yediği bir pideciye, dönerciye gidin ... Gürültüden kafanız şişer. 

       Bir ev hanımının sofraya yemeği getirişi... Aile fertlerine onu taksim edişi de , inceliğin, zarafetin, edebin,güzelliğin bir örneği olabilir.

Sokakta yürürken selamlaşmak, başlı başına bir güzel sanattır.

En ufak iyiliğini gördüğümüz bir insana, içten, gönülden teşekkür etmek, bir güzel sanattır.

         Yıllarca önceydi... Viyana'da kaldığımız otelin yanında bir süpermarket vardı. Merhum Rana Hanımla Viyana'yı gezmiş, akşam otele dönüyorduk. Süpermarketten şeftali aldık. Kasaya para yatırmaya gittik. Görevli hanım parayı alırken, teşekkür etti. Hayatımda o kadar güzel teşekkür eden başka bir kimse görmedim. Hayatın bütün hadiseleri bizi bir güzelliğe, bir inceliğe, bir zarafet ve edebe götürebilir.Hayatımızı o kadar güzel, öyle inceliklerle dolu yaşayalım ki... Sonunda kendi yaşantımız bir şiir olsun.....

         SABRİ TANDOĞAN

         Efendim, Allah'ın rahmeti, yardımı ve bereketi üzerinize olsun... Hayırlı akşamlar....

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :