Sayın Reyhan Kaya,

4.10.2006 tarihli mailinizi aldım. Sizdeki sevgi dolu, coşkun hava beni çok mutlu etti. İnşallah hayat yolunda hep böyle olursunuz. Yaşamak korkunç güzel bir olay. Her gün, her saat, her dakika daha iyiye, daha güzele, daha mükemmele gidebilmek, yaşamı bir özsu gibi damarlarında hissedebilmek ne güzel. Bütün kainat her an, her zerresiyle bize sesleniyor. Dağıyla, taşıyla, gökyüzüyle, bulutlarıyla, yıldızlarıyla, kuşlarıyla, kelebekleriyle, çiçekleriyle ve insanlarıyla. O c nım, o güzelim insanlarıyla sürekli olarak bize sesleniyor. Her an dalga dalga onların mesajları geliyor. Önemli olan onları alabilmek, algılayabilmek, özümleyebilmek. Nazım’ın dediği gibi “Yaşamı bir sevda şarkısı gibi duyup, bir çocuk gibi şaşarak yaşamak, anlıyarak bir usta kitap gibi yaşamak, sevinçli bir destan okur gibi yaşamak, ipekli bir kumaş dokur gibi yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşcesine yaşamak, birer birer ve hep beraber”.

Kıymetli yavrum, inanılmayacak kadar güzel bir dünyada yaşıyoruz, ne olur hepimiz elele verelim, önyargılarımızı, takıntılarımızı, korkularımızı, endişelerimizi, şüphelerimizi bir kenara bırakalım. Sevelim, çok sevelim, deliler gibi, çılgınlar gibi sevelim, yerdeki bir kum tanesinden gökyüzündeki samanyoluna kadar hayvanıyla, bitkisiyle, eşyasıyla, cemadatıyla bütün kainatı Muhammedi bir aşkla kucaklayalım. Şuna kesinlikle inanalım ki insanoğlu sevgileri oranında var oluyor. Sevdikçe büyüyor, güzelleşiyor, yüceliyor. Bizler de Bethooven’in 9. senfonisinde olduğu gibi elele verip bir insanlık korosu oluşturalım ve diyelim ki “Birleşiniz insanlar, kardeş gibi olunuz”.

Sevgili yavrum, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum...

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :