Haşr suresi 21.ayette yüce Allah (C.C.) söyle buyuruyor:
“Eğer biz şu Kuran’ı bir dağın üzerine indirseydik, elbette onun Allah korkusundan, çatlayıp parça parça olduğunu görürdün. İşte bu misalleri insanlara tefekkür etsinler diye veriyoruz.”
Burada mesaj dağa degil, tüm insanlaradır. Ey insan, dağ bile korkusundan parçalanırken sen ayetlerimiz karsisinda ürpermiyor, titremiyor,bir şey hissetmiyor, sorumluluklarını yerine getirmiyorsun.Senin kalbin dağdan daha mı katı? Senin kalbin dağdan daha mı taşlaşmış ? Neden dağ gibi iman etmiyorsun ve Rabbinden korkmuyorsun? diye sorulmaktadır tüm insanlara.
Nice taşlar vardır ki; Allah korkusuyla dağdan aşağı yuvarlanır ve nice taşlar da vardır ki; Allah korkusuyla yarılır da içinden su çıkar''. (Bakara 24)
Hz Ömer "Andolsun Tur'a yayılmış, derilere yazılmış kitaba, onarılan eve ,yükseltilen tavana, dalan denize andolsun ki, Rabbinin azabı kesin gelecektir Onu savacak kimse de yoktur" ayetlerini okuyan bir adamın sesini işittiğinde öyle sarsılmış, öyle irkilmişti ki bir duvara dayanmış, sonrada zar zor kendini evine atmıştı.Rahatsızlığından dolayı bir ay boyunca evine ziyaretçi gidip gelmişti.
İnsanın kalbi açık olduğu zaman Kur'an gerçeğinden bir ayetle karşılaşması, onu ciddi biçimde sarsar ve içini ürpertir. Orada değişimler ve dönüşümler meydana gelir.Tıpkı mıknatıs ve elektriğin maddeler dünyasındaki cisimleri etkiledikleri gibi onu etkiler. Allah, sözün en güzelini, birbirine benzeterek bir kitap halinde indirmiştir. Rab’lerinden korkanların ondan tüyleri ürperir. Sonra Allah’ın zikrine karşı kalpleri yumuşar. İşte bu Allah’ın rehberidir. Onunla dilediğine yol gösterir. Allah, kimi de sapıklıkta bırakırsa, onun da bir rehberi yoktur.(Zümer 23)