Sayın “Gönül Yolcusu”,

29.4.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum,

1-     Gönül Sohbetleri’ni bir kere okuyup veya iki kere okuyup onu bir kenara bırakmak hiç mi hiç anlamamak demektir. Yapılacak iş şudur: Batıda bir kavram var: “başucu kitabı” diyorlar. Her gün bir parça okunan kitap demek başucu kitabı. Siz de öyle yapın. Her gün ama her gün bir parça okuyun. Okurken yanınızda bir kalem, defter bulundurun, hoşunuza giden, ilginç bulduğunuz cümleleri deftere yazın. Sonra onu küçük bir kağıda yazarak masanızda, işyerinizde daima gözönünde tutun. Onu aynanıza da yapıştırabilirsiniz. Okuyun, on kere, yirmi kere, yüz kere, ikiyüz kere okuyun. Artık o cümle sizin özbenliğinizden bir parça olsun. Ben, ilk gençlik yıllarımdan itibaren böyle yaptım. Ve bunun sayısız faydalarını gördüm.

2-     Değerli yavrum, ta çocukluk günlerimden itibaren dergi okumaya bayılırım. Sanırım benim kadar çok ve çeşitli dergi okuyan kimse yoktur. En çok sevdiğim dergiler: Türk Edebiyatı, Zafer, Somuncu Baba, Altınoluk, Kültür, Keşkül, Hak-Söz, Hak-Ses, Genç, Genç Beyin, Anadolu Çınar, Sızıntı, Yağmur...

3-     Şu anda Gönül Sohbetleri’nin 6.cildindeki “Rainer Maria Rilke” incelemesini 40. defa okuyorum.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :