Işığım, Nurum, Kahramanım, Sevgili hocam,

Yine, tazelenmek için güzel İstanbul’umuzun yollarına düştüm, dört gündür o büyülü şehirin sokaklarında gezdim, camilerinde soluklandım, namazlarımı kıldım, Ayasofya'da bu doruğa ulaştı. Sultanahmed te ........... alemi seyre daldım. Kapalı çarşısı masal dünyası gibi alabildiğine canlı, renkli, hareketli, tek kelimeyle muhteşemdi. AH GÜZEL İSTANBUL SEN BENİM CANIMSIN, nasıl kıydılar anlıyamıyorum yerlerine basmaya kıyamadığım, dünyanın en güzel şehrini yakıp yıktılar ateşe verdiler ben ağlayarak geri döndüm ve hayatımda ilk defa beddua ettim. ALLAH hesap soracak bakın göreceksiniz beni kırmayacak...

Neyse bu tatsız sevimsiz mevzuları uzatıp can sıkmak değildi niyetim. Gönüller sultanımız, sizinle tanışmak için bir gün ANKARA ya da geleceğim, ama kendimde......... bulamıyorum karşınızda kusur etmekten.........

Beni olgunlaşmış bulunca siz çağırın hemen geleyim. Sessizce yanınızda diz kırayım, gerçi bendeki muhabbet mekansız ben buradayken de sizinleyim,......... daha fazla yazamıyacağım kelime yok anlatmaya gerisini.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :