Sayın Aynur Gülşen,
2.5.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bu milleti mahvetmek isteyen unsurlar Marlboro ile, CocaCola ile, Tuborgla, Efes Pilsenle Türk Milletinin beynini çürüttüler. Bu çürümüş beyinler bugün bankaların camlarını kırıyorlar. ATM leri parça parça ediyorlar. Yollardaki otomobilleri tanınmayacak hale getiriyorlar. Dükkanların camlarını kırıp içerilere Molotof koktelleri atıyorlar. Be alçak, be şerefsiz, be namussuz, bu Milletten ne kötülük gördün? Bu Milletin ekmeğini yiyorsun, suyunu içiyorsun. Havasını teneffüs ediyorsun. Ne yaptık sana? Allah bin belanı versin. Onun bunun çocuğu…
Bu şerefsizlerin bir tanesi Amerikan polisinin yaptığı gibi, tıpkı bir çuval bok gibi polis arabasının içine atılmıyor. Bunu anlayamıyoruz. Dün, Ankara’da bir alçağa mukabil on beş polis yaralanmış. Hastaneye kaldırılmış. Bu ne biçim iş? Bunun izahını ben yapamıyorum. Bunun için de sonsuz bir ıstırap içindeyim. Ne oldu bize? Köpekler salındı, taşlar bağlandı. Çünkü Avrupa Birliği böyle istiyor. Çünkü Amerika böyle istiyor. Bunlar bizim dostumuz mu, düşmanımız mı? Obama denilen yamyam geldi, bir konuşma yaptı, Azerbeycan’la aramızı bozdu. Bu mu dostluk, bu mu insanlık, bu mu medenilik? Bilmiyorum yavrum, böyle yaşamak olmaz. Ya şerefli bir şekilde özgürce yaşayalım, ya şerefli bir şekilde şehit düşelim. Ona el ov, buna el ov, biz bunun için mi dünyaya geldik? Çanakkale’de, İstiklal Harbinde, PKK’lı şerefsizlerin önünde benim 45.000 evladım şehit düştü. Hala birtakım rezil insanlar çıkıyor, sayın … diyorlar. Allah onların yüz bin belasını versin. Olmaz böyle şey. Ya efendiliğimizi bilelim, ya efendice çarpışıp şehit düşelim. Yeter artık. Yeter artık…
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Millet düşmanları kahrolsunlar Yazan Aynur Gülşen
Cvp: Millet düşmanları kahrolsunlar Yazan Sabri Tandoğan