Saygıdeğer Büyüğüm,
Satırlarıma başlamadan evvel hürmetle ellerinizden öpüyor, cümle dostları selam, sevgi ve saygıların en sonsuzu ile selamlıyorum.
Efendim zevkle anlattığınız, benim de zevkle dinlediğim hatıralarınızdan ufak bir bölümü müsaadeniz olursa sunmak istiyorum.
SOHBETLER
Soru; Efendim, unutamadığınız çocukluk hatıralarınızdan birkaç anı anlatır mısınız?
"4 yaşında idim. Dondurmacı amca geçerdi mahallede. Bir yanda vişneli, bir yanda kaymaklı dondurma satardı. Parmağını havaya kaldırarak,
-"Kurtlu vişneeem" diye bağırırdı. Mahalleli koşar, kap kap alırdı dondurmadan. Çok merak ettim.
-"Amca herkes malını över. Sen neden malını kötülüyorsun. diye sordum.
-Oğlum sen anlamazsın. Bu insanlar ters, malımı översem gelip almazlar. Ben onları tanıyorum. Onun için böyle söylüyorum . Dedi.
Çocukken hep bunu düşünürdüm.
Hiç unutmadığım çocukluk hatıralarımdan biriside şu;
Pazartesi günleri "Bin Bir Roman" isimli bir çocuk dergisi çıkardı. 5, 6 yaşlarındaydım. Mandrake vardı. Bayılırdım ona. Bir tercüme hikaye okumuştum o dergide. Kahramanın adı "El Kel Mona"idi. Amcamda çok sevmişti. o hikayeyi tekrar, tekrar okuturdu bana. Anneme bir gün o hikayeden bahsediyordum. Tabii sık sık kahramanın ismi geçiyor. El Kel Mona.. . diye. Babaannem o sözü duymuş, çok gücenmiş. (Ermenek ağzı ile Kel ;kötü demek, Mona; babaanne demek)
-Ne dii kel olacağmışııım.. . Diye alınganlık gösterdi.
Hiç babaannemin böyle isyan ettiğini görmemiştim. Günlerce annemle güldük.. . Hala aklıma geldikçe babaannemin o tatlı isyanına gülerim.
7 yaşındayım . Kese kağıdı yapar, satar harçlığımı çıkartırdım. Okul ihtiyaçlarımı karşılar, mahalledeki arkadaşlarımı Osman Nuri ye götürür. dondurmalı tavuk göğsü ısmarlardım.
Bir tatil günü, hasır şapkamı taktım. (Epeyce eskimiş bir hasır şapkam vardı. ) Kese kağıtlarını sepete doldurdum. Satışa çıktım. Bir amca .. .
-Senin ne biçim şapkan var öyle.. . Ben senden kese kağıdı almıycam dedi.
Ben güldüm.
-Ya, ne gülüyorsun.. Başkası olsa kızar dedi.
-Yaa Amca, öyle tatlı söylediniz ki niye kızayım dedim.
Amca yanındaki adama döndü,
-Bu çocuk büyük adam olacak.. dedi ve bütün kese kağıtlarını satın aldı.
--------------------------------------
İlkokul 1. sınıftayım. İlk defa beslenme programı çıktı. Herkes okula beslenme getirecek dediler. Ertesi gün hocamız, herkes beslenmesini çıkarsın, dedi. Ben babaannemin yaptığı nar gibi kızarmış, ıspanaklı böreğimi çıkardım. Hoca böreklere gözünü dikti. Bir aşağı, bir yukarı gitti geldi. Bizde komut bekliyoruz yemeğe başlamak için. Birden bir hamle yaptı börekleri kaptı.
-Sen her gün yiyorsun nasıl olsa.. . Bunu ben yiycem..
- .. .. .. ..
Dedi aldı , nar gibi kızarmış börekleri afiyetle yedi.
Akşam eve gidince babaanneme anlattım. Babaannem o kadar sevindi ki.. Yaptığı börek beğenildi diye pek memnun oldu. O günden sonra her börek yaptıkça, hocama da yolladı.. .
--------------------------
Annem öğretmendi. Akşam kapıdan girerken, babaannem ayakta karşılardı.
-Hoşgeldin Sebihanım derdi.
Annem;
-Anneciğim, lütfen rahatsız olmayın. Neden ayağa kalkıyorsunuz. Derdi.
Babaannem;
-Ben , gelinime ayağa kalkmıycağımda kime kalkacağım dedi.
SABRİ TANDOĞAN
Efendim bu güzel sohbetiniz için çok teşekkür ederim.. ..
Gönül Dostu