Selamün Aleyküm.
Her gün 5 vakit namazlarımızda 20 veya 40 sefer Fatiha suresini okuyoruz.Ben Müminim müslimanım ve namaz kılıyorum diyenlerin Fatiha suresinin manasını bilmediğini görmekteyiz. Acaba biz Fatiha suresinde ne söylüyoruz? Allah bizden ne istiyor, biz Allah' dan ne istediğimizi biliyor muyuz? Resullah Efendimiz buyuruyor ki ''Fatihasız namaz olmaz'' Eğer Fatiha' da ne söylediğimizi bilmiyor isek namazımız kabul olur mu?
Buradan yola çıkarak Dinimizi Kendi kitabımızdan yani Kuran-ı Kerim' den öğrenmemiz gerekir. İlahi dinleri insanlar başka kitaplardan öğrenmemiştir. Herkes kendi dinini kendi kutsal kitabından öğrenmektedir. Allah Kuran-ı Kerim’i bütün alemlere göndermiştir. En cahiline de en alimine de göndermiştir. Herkes Kuran-ı Kerim’i kendi gönül haline maneviyatına göre anlayabilir. Haşa Allah anlaşılmayan şifreli bir kitap göndermemiştir. Fatiha suresi Kuran' ın özüdür. Herkes en azından 7 ayetlik Fatiha suresini öğrenebilir. Kuran-ın tamamını okuyup bilmesi zor olabilir. Fatiha'yı manasıyla bilip anlayan tefsiriyle beraber Kuran-ı Kerim’i biliyorum diyebilir. Kuran-ı Kerim zaten Fatiha Suresini tefsir eder.
Fatihayı hayatımızın her anında yaşamak
Her gün 5 vakit namazlarımızda 20 veya 40 sefer Fatiha suresini okuyoruz.Ben Müminim müslimanım ve namaz kılıyorum diyenlerin Fatiha suresinin manasını bilmediğini görmekteyiz.Acaba biz Fatiha suresinde ne söylüyoruz? Allah bizden ne istiyor, biz Allah' dan ne istediğimizi biliyor muyuz? Resullah Efendimiz buyuruyor ki ''Fatihasız namaz olmaz''Eğer Fatiha' da ne söylediğimizi bilmiyor isek namazımız kabul olur mu?
Buradan yola çıkarak Dinimizi Kendi kitabımızdan yani Kuran-ı Kerim' den öğrenmemiz gerekir. İlahi dinleri insanlar başka kitaplardan öğrenmemiştir.Herkes kendi dinini kendi kutsal kitabından öğrenmektedir. Allah Kuran-ı Kerim’i bütün alemlere göndermiştir. En cahiline de en alimine de göndermiştir. Herkes Kuran-ı Kerim’i kendi gönül haline maneviyatına göre anlayabilir. Haşa Allah anlaşılmayan şifreli bir kitap göndermemiştir. Fatiha suresi Kuran' ın özüdür. Herkes en azından 7 ayetlik Fatiha suresini öğrenebilir. Kuran-ın tamamını okuyup bilmesi zor olabilir. Fatiha'yı manasıyla bilip anlayan tefsiriyle beRaber Kuran-ı Kerim’i biliyorum diyebilir. Kuran-ı Kerim zaten Fatiha suresini tefsir eder.
Kuran-ı Kerim’i okuyup tefekkür ettiğimizde Allah bizim gönlümüze manasını indirir. Mesele Kuran-ı Kerime doğru bir bakışla bakıp Allah bu kitabı bütünüyle benim için göndermiş. Benim bu kitabı okuyup anlayıp Ayetlere iman etmem ve bunları Allah'ın Resulünün yaşadığı gibi yaşamam lazım demeliyiz. Bu kitap benim hayat kaynağım yaratılışın gayesini anlamam için manevi olarak büyüyüp kamil insan olmam için Allah' a ve Resulüne aşık olmam için beni yoktan yaratan Rabbim benim için göndermiş. Allahın kullarına karşı üstünlüğü neyse Allah' ın kelamının da kullarının sözlerine üstünlüğü öyledir. Hiç kimse Allah ve Resulünün sözünün üstüne bir söz söyleyemez bir söz de çıkaramaz.
Fatiha suresini okuyup anlamak için ilk önce
1.''Euzübilllahimineşeytanirraciym BismillahirrRahmanirrahiym'' (kovulmuş olan şeytan dan Rahman ve Rahim olan Allah' a sığınırım) diyoruz. Şeytandan Rahman olan Allah' a nasıl sığınmalıyız ki bizim Kuran-ı okuyup anlamamıza mani olmasın? Fatiha suresini okuduğumuz zaman şifa bulalım manevi olarak dirilelim manevi olarak güçlenelim şeytan bize çelme takıp bizi düşüremesin. Allah' ın huzurunda mahşer günü mahcup olmayalım. Allah ''kulum Ben seni seviyorum, senden razıyım, sen güzel yaptın ve doğru yaptın desin'' aksi takdirde Ebediyen cehennemlik olabiliriz.'' Artık susun bir daha benimle konuşmayın'' hitabıyla karşı karşıya kalıp ve ebediyen Rabbimizi kaybedebiliriz. Bundan daha elem verici, acı verici bir durum ve hüsrana uğramak olmaz. Allah muhafaza böyle olmamak için Rabbimizi ciddiye alıp bizden ne istediğini iyi öğrenmemiz gerekiyor. Allah mahşer günü ''sizi bu kitaptan sorumlu tutacağız'' diyor. Özellikle bu çok önemli bir mevzu hiçbir kitap Kuran-ın yerine konulamaz. Dinimizi Kuran-ı Azimuşşan-ı okuyarak öğrenmemiz gerekir.
2.Elhamdulillahi Rabbil alemiyn (Hamd övme ve övülme Alemlerin Rabbi olan Allah' a mahsusdur.)
Bütün alemlerden sana hamd ediyorum Yarabbi, senin her işin her şeyin hamde layıktır Yarabbi. Sen faili mutlaksın ( bütün işlerin sahibi, yapıcısı sensin). Kadiri mutlak olan sensin. Suphan (eksik ve noksan sıfatlardan münezzehsin) olan sensin. Kamil sıfatlarla muttasıfsın. (hepsini içinde barındıran, kapsayansın) Bütün kainat bütün mevcudat yerde gökte her ne varsa hamd ile seni tesbih eder Yarabbi, onların hamdiyle tesbihiyle seni tesbih ederim Yarabbi. Seni zatında sıfatlarında isimlerinde kendi kendine hamd ettiğin gibi hamd ederim Yarabbi. Resullah (S.A.V.) Efendimizin hamdiyle sana hamd ediyorum Yarabbi. Senin sevdiğin razı olduğun kullarının dostlarının aşıklarının hamdiyle sana hamd ediyorum Yarabbi. Sana dilimle gönlümle halimle bütün azalarımla bütün zerremle nasıl bir hamd yapmamı istiyorsan sana öyle hamd ediyoruz Yarabbi. Yarabbi bizler sana layıkıyla hamd edemiyoruz . Huzurunda mahcubuz, kalbimiz kırık gönlümüz buruk, bağrımız yanık Ya Rabbi hamdımızı şükrümüzü sana layık bir şekilde yapamıyoruz Yarabbi maddi manevi vermiş olduğun nimetleri görüp şükredemiyoruz Yarabbi. Nimetlerini saymakla bitiremiyoruz. Sen Samed' sin hiçbir şeye muhtaç değilsin. Biz senden gelecek her şeye muhtacız.Hamid olan sensin Yarabbi ''Sen ancak kendi kendine layığı ile hamd edebilirsin''.
3.ErRahmanirrahiym.(Rahman ve Rahim)
Yarabbi sen rahmetini zatına farz kıldın. Her işin de ve fiilinde bize adaletinle değil rahmetinle muamele ediyorsun. Adaletinle muamele etsen biz perişan oluruz. Ve sen bize beni Rahman ve Rahim olarak tanıyın bilin öle iman edin dedin. Rahmetin gazabını geçmiştir Yarabbi. Her mahlukata rahmetinle muamele edip herkesin rızkını verensin. Her türlü hata kusur günah şirk işlememize rağmen bize rahmetinden dolayı sabredip mühlet verirsin. Her işinde rahmetin vardır Yarabbi. Sen kullarına Rahman ve Rahim olarak muamele ediyorsun, bizim de senin bütün kullarına ve mahlukatına öle muamele etmemizi istiyorsun Yarabbi. Sen Rahimsin seni seven sana abd (kul, aşık, dost) olan kullarını çok seversin. Mahşer günü özel mükafatlandıracak olansın.
4.Maliki yevmiddiyn.(Allah din gününün maliki ve melikidir.)
Mahşer günü hesabı görecek olan Allah' dır. Malikimiz (sahibi) ve Melikimiz(yöneticimiz) Allah' tır.Hayatımızın her anı Din günüdür.Hayatımızın sahibi ve yönetici Allah'tır. Bizim nefsimizde hükmeden Allah'tır. Ben kendi nefsime Allah' ın hükümleriyle hükmediyorum. Her şeyin gerçek sahibi Allah' tır. Hayatımızın, malımızın, mülkümüzün, eşimizin çocuklarımızın, bedenimizin ve ruhumuzun sahibi Allah' tır. Her şey bize bir emanettir. Emanete ihanet etmiyorum Yarabbi, nasıl yapmamı istiyorsan öle yapıyorum. Seni hayatımın her anına müdahil olarak kabul ediyorum. Her anı seninle, senin lütfu kereminle yaşıyorum, senin için yaşıyorum.
5.İyyake Nabudu ve İyyake Nestain. (Yalnız sana Abd (kul, aşık, dost) oluyoruz ve yalnız seni istiyoruz.
Yarabbi sana senin dilinle seninle, Abd larınla dua ediyorum ve senden seni istiyorum, gerçek bir abd gerçek bir aşık gerçek bir dost, En kamil manada Resulallah (S.A.V.) Efendimiz gibi sana kul olmak istiyorum. Senin sevdiğin gibi Yarabbi, senin razı olduğun gibi, sana aşık olmak istiyorum. Paradan, maldan, mevkiden, makamdan, canımdan daha çok seni sevmek istiyorum. Kamil iman sahibi olmak istiyorum.Resulallah (S.A.V.) Efendimiz buyuruyor ''Allah'ı ve Resulünü her şeyden daha çok sevmediğiniz sürece iman etmiş olmazsınız.''Allah' ı ve Resulünü her şeyden daha çok sevmek için ne yapmam gerekiyorsa hazırım Yarabbi.Sana Fatiha suresinde dua ediyor senden istiyorum Yarabbi gerçek imanı bana ikram et, bunun karşılığında nasıl bir bedel istiyorsan ödemeye hazırım Yarabbi. Benim tek bir istediğim var o da sensin Yarabbi.Abd' lığımız (kulluğumuz) sanadır Yarabbi, şeytana ve nefsime (hevama) Abd olmuyorum Yarabbi. Hiçbir şeyi sana şirk koşmuyorum Yarabbi. Sen her şeyin önünde ve üstündesin. Senin rızanı kazanmak sana dost olmak için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırım Yarabbi. Benim Rabbim sensin beni terkip eden terbiye eden kendine dost yapan beni yeryüzüne halife kılarak izzet ve şeref veren sensin. Şerefimi sana abd oluşumdan alıyorum. Sana kul olmak en büyük şereftir Yarabbi. Sana tapıyorum Yarabbi. Aşkının bir zerresi için Yarabbi her şeyi yapmaya hazırım. Senin aşkın derdime devadır Yarabbi. Aşk sensin Yarabbi, aşık sensin, maşuk sensin Yarabbi. Geceler boyu rağbetimiz sanadır Yarabbi, ağlamamız, gözyaşlarımız, namazımız, kurbanımız, ölümümüz ve hayatımız senin içindir. Aşkına düşen pervaneyiz Yarabbi. Biz kapının kölesiyiz Yarabbi.Seni sevmeyen sevemeyen seni bilmeyen seni tanımayanlar sonsuz çaresizlikler içindedir Yarabbi.Aşkı veren sensin Yarabbi. Bütün isteklerimiz seni kendimizden razı etmek, gerçek bir abd(aşık) olup seni yeryüzünde temsil etmek içindir. Kamil insan olup varlığının tadına varmak için, seni isimlerinde ve sıfatlarında kendi üzerimizde tadıp tanımak içindir. Ben senin içinim Yarabbi.
6.İhdinas siratel mustakiym. (Yarabbi bizi sıratel mustekime (dosdoğru yola) hidayet et)
Yarabbi sana dua ediyoruz ve senden istiyoruz, bizi dosdoğru yola (Allah' a ve Resulüne çıkan yola) hidayet et.Peki neyle? Tabi ki bir hidayetçiyle. Allah kullarına hidayetini, imanı Nebileri ve Resulleri vasıtası ile verir. Kul Allah' tan isterde Allah vermez mi? Haşa Allah' a vermemek yakışır mı? Tabi ki kul ne istediğini bilerek isterse Allah kuluna imanı peygamberi, Resulleri üzerinden ikram eder.Allah onları vesile kılar. Bu sıratı müstakiym (dosdoğru yol) tekdir bunun dışında ki bütün yollar Şeytana çıkar.Allah birdir. Resullah (S.A.V.) Efendimizin sahabesiyle yürüdüğü, en kestirme ve tehlikesiz yol sıratı müstakim dir. Bundan başka yol olmaz. Kuran-ı Kerim-i en iyi şekilde anlayan yaşayan yaşatan Resulullah (S.A.V.) Efendimizdir. Hiç kimse onun çizdiği yoldan başka bir yol çizemez. Allah ve Resulünden kıl kadar ayrılan cahiliye ölümü üzerine ölür, yani imansız gider.Yarabbi senin hidayetçilerinle olmak istiyorum. Resulullah (S.A.V.) Efendimizle ve onun varisleriyle olmak istiyorum. Onlarla beraber senin hidayetini almak yaşamak tatmak bütün zerrelerimde hissetmek istiyorum. Eğer sıratı müstakim de değilsem bana yardım et bana dosdoğru yolu göster.
7. Siratelleziyne Anemte aleyhim. Gayril mağdubi aleyhim veleddaliyn (kendisine nimet verdiğin kullarının yoluna). (Gazaba uğrayanların ve Delalette kalanların yoluna değil.) Amin.(bizde istiyoruz.)
Duamıza devam ediyoruz; Yarabbi bizi kendisine nimet verdiğin kulların yoluna ilet. Bu nimet verilen kulların aldığı bu nimet neden bu kadar değerli ki Allah iste diyor. Allah Kuran-ı Kerimde ayette açıklıyor ''İşte Allahın nimet verdikleri peygamberler, sıdıklar, şehitler ve Salihlerdir.'' Buyuruyor. Allah'ın peygamberleri bellidir zaten. Sıddıklar; Hz.Ebubekir gibi sadaketle Resullahın yanında yer almış Resullah' a kayıtsız ve şartsız teslimiyet göstermiş her şeyini o uğurda feda etmiş Allah ve Resulünün övgüsüne mazhar olmuş kişiler her devirde ve zamanda sıddıklar vardır. Şehidler; canını Allah yolunda feda edecek kadar onu sevip o uğurda canını feda edendir. Şahadet mertebesine ermiş Allahın cemaline şahit olmuş zatlar. Salihler; ameli işi fiilleri Salih olan kişiler, Salih amel işleyerek nefsini selamete erdirmiş, gönlü cennet olmuş, herkesin kurtuluşunu isteyen, Elinden ve dilinden emin olunan zatlardır. Bu zat Salih amel işleyecek, hakkı tavsiye edecek, sabrı tavsiye edecek bunları kendi üzerinde gösterecek. Salih zatlarla beraber olduğun zaman gönlün huzur dolacak sana Allah'ı hatırlatacak, sohbetleri manevi olarak gönlüne şifa olacak, manevi olarak seni Allah' a vasıl edecek Kemalat' a sahip zatlar. Mürşidi kamiller sıdıklardan ve Salihlerden olabilir.Mürşidi kamil kimdir? Mürşidi kamil Allah' a vasıl olmuş geldiğin yoldan kullarını bana getir emirini almış Allah dostlarıdır. Rüşdüne ermiş Kemalat sahibi, Allah' ın Ahlakıyla ahlaklanmış, Allah'ın sevdiği razı olduğu örnek önder rehber insanlardır. Çünkü sıratı müstakim bilmediğimiz çok uzun inişli çıkışlı tehlikeleri olan bir yoldur. Bu yolu tek başımıza yürüyemeceğimizi bildiği için Allah daha önce bu yolu gitmiş geriye dönmüş işi bilen dostlarıyla beRaber yürümemizi istemektedir.Yarabbi senden gelen her şey benim için bir nimettir.Senin bana bahşettiğin en büyük nimetlerden biri ruhtur. Kendi nurundan Resulullah (S.A.V.) Efendimizin nurunu yaratmışsın. Bütün ruhları onun nurundan yaratmışsın, Hakikat-i Muhammediye (Resullah Efendimizin nuru ) den bana ruh vermişsin. Ben senden ayrı ve gayri değilim.Senin nimetin sayesinde bir mecnun değilim. Ben senin dostlarınla olarak bu ruhumun nurunu artırmak istiyorum. Bu nimetlere hamd edip şükretmek istiyorum. Nimetlerini takdir ediyorum. Değerli ve kıymetli olarak biliyorum çünkü nimetin sahibi sensin Yarabbi. Yarabbi sen nimetini isteyene veriyorsun ne istediğini bilene veriyorsun gerçek samimi bir şekilde fiili olarak duasını yapana veriyorsun Yarabbi. Sen şanına yakışır bir şekilde muamele ediyorsun.
Yarabbi gazaba uğrayan ve delalette kalan gibi olmak istemiyorum. Gazabından korkup rahmetine sığınıyorum. Gazaba uğrayanlar Yahudilerdir.Delalette kalanlarsa Hristiyanlardır. Gazaba uğrayanlar kendi peygamberlerini sıradan bir insan gibi görüp yoksaydılar ve öldürdüler. Manevi olarak da kendi peygamberimizi eğer sıradan bir insan gibi bakarsak onun risaletini yok sayarak onu öldürmüş oluruz ki gazaba uğramış oluruz zaten. Bu bugün ben müslümanım diyen insanların içine düştüğü bir durumdur. Müslüman olduğumuzu söylüyoruz ama Yahudi ve hristiyan zihniyetine sahibiz. Delalette kalmak nasıldır peki? O peygamberdir kim onun gibi yapabilir, o erişilmez, eskidendi o şimdi zaman değişti diyip peygamberi örnek ve rehber olmaktan çıkaran bir zihniyet. Hıristiyanlar kendi din adamlarını ilah edindiler. Ruhbanlık sınıfı diye bir şey ortaya koydular. Biz de bu kitap sanki alimlere gelmiş gibi bir mantık izledik. Hiç araştırıp bakmadık atalarımızdan nasıl öğrendiysek öle devam ettik hiç sorgulamadık aklımızı kullanmadık! Seni ciddiye almadık önemsemedik! Sana ve senin Resullerine karşı kibirlendik, ben biliyorum dedik, senin Resulüne boyun bükmedik dolayısıyla ya gazaba uğradık ya delalette kaldık. Senin cehennemini hak ettik. Amin diyoruz Yarabbi biz de bu Fatiha da senin istediğin gibi senden istiyorum. duamı Sana Fatiha suresiyle yapıyorum.Ve ısrarla senden istiyorum.
Hüseyin Akkaya