Sevgiyle Saygıyla Merhaba,
Geçenlerde, bir mesajımda terzinin birinden şikâyetimi paylaşmıştım.. :)
Elbette, terziler camiası başta bütün meslek dallarında işinin ve insanlığının hakkını verenleri tenzih eden bir şuur içinde..
Elbette, elindeki işi "murdar" edenler olduğu gibi, işinin ve çevresinin "serdar"ı olanlar da var..
Bir ürünü, sorunlu olması sebebiyle satıcı firmaya iade ettik. Belki, sorun giderilebilirdi?!
Bize, çok şubeli bu mağazanın satışı yapan şube yöneticisi yardımcı oldu.. Uzun zamandır, böyle ilgili bir insan görmemiştim... Yardımcı oldu, yardımcı oldu, yardımcı oldu... Artık, o üründeki sorunun giderilip giderilmemesinin hiç bir önemi kalmamıştı.. Böyle bir zâtı muhterem tanımıştık; gerisinin ne önemi vardı..
Bir başka gün, bir başka yerde, bir akşam vakti, caddedeki dükkanlardan birine girdik.. Bize, ilk "hoşgeldin" diyen 16-17 yaşlarında bir genç oldu.. Uzun zamandır, İstanbul'da gençlerin yüzünde göremediğim bir sâfiyet içinde ve gönülden bir tebessümle karşıladı.. Dükkândan ayrılırken ve "iyi akşamlar" dilerken, gencin yüzünde aynı tebessüm vardı.. Pırıl pırıl, tertemiz.. İçimden hayır dua ederek dükkândan uzaklaştım ve gayri ihtiyari şöyle düşündüm: Bu gencin siması ve tebessümü Sabri Beye ne kadar benziyor!
Biraz ötede, aracı bıraktığım otoparka yürüdüm..
"Ha!" dedim içimden; bu akşam "yüce" insanlar podyuma çıkmışlar.. Daha girişte dikkatimi çeken otopark görevlisine şöyle bir daha "derinden" bakalım..
Açık otoparkın kapısından girdim; fişi teslim edip ücreti ödeyeceğim.. Hemen bir özür geldi görevliden.. Meğer, kalış sürem az olmasına rağmen sabit ücret talep etmeye mecbur olduğu için özür diliyormuş.. :)
"Ehh!" dedim; "meleklerin kanatları nasıldır bilinmez ama insanlar kanatlı olabilselerdi, herhalde sadece bu insanlar kanatlı olurlardı.."
Gönülden Sevgilerle,
Kardan Adam