Sayın Ömer Bey,

8.10.2006 tarihli mailinizi aldım.

Ömer Bey yavrum, ben ortada üzülecek, incenecek, kırılacak bir şey göremiyorum. Dua et ki böyle bir toplumda karşına mert, yiğit bir kız çıkmış ve duygusal yönüyle sana bağlanamadığını açıkça söylemiş. Sağolsun, Allah ondan razı olsun. O artık senin için sadece televizyonda seyrettiğin bir film olarak kalacak. Ya söylemeseydi de birçok insanda olduğu gibi sana karşı ömür boyu soğuk, mesafeli, katı olsaydı daha mı iyi olacaktı? Kıymetli yavrum, olayı sadece duygusal yönüyle değil, objektif olarak irdelemek de gerekiyor. Önce şunu kabul edelim: Bizim herkes gibi kendimize has bazı değerlerimiz olabilir. Ama kimse bizi sevmeye, bağrına basmaya, el üstünde tutmaya da mecbur değil. Düşün yavrum, bugüne kadar, Hazret-i Adem’den beri tek istisna olmadan bütün insanlar tarafından sevilen, sayılan, el üstünde tutulan hiçbir insan olmadı. Düşün ki bir Ebu Cehil, bir Ebu Lehep çıktı, kainatın en ulvi, en yüce, en güzel insanını sevemediler, beğenemediler. Bu bir realite. Biz kim oluyoruz ki. Gayet tabi, karşı cins içinde de bizi  sevmeyenler, bizi beğenmeyenler, bize dudak bükenler olacak. Bunu çok doğal karşılamak lazım. Kırk yıl önceydi. Bir yaz tatilinde Avşa’daydık. Sabahleyin Avşa Köyünden yola çıktım, Araplar köyüne gidiyorum. Yolda bir gübre yığınının üzerinde gübre böceklerini gördüm. Bir kağıtla bir gübre böceğini alıp biraz ötedeki bembeyaz açmış, harikulade güzel bir gülün üzerine koydum. O zavallı gübre böceği o kadar tedirgin oldu ki, ne yapacağını şaşırdı. Sanki feryad ediyor gibiydi. Onu gülün üstünden aldım tekrar gübrenin üstüne koydum. Sükunete kavuştu, mutluluğuna kavuştu. Hayat da böyle yavrum. Bunları çok doğal, çok rahat kabul edeceğiz. Çünkü realite bu.

Ben senin yerinde olsam o kızın hareketi üzerine gider iki rekat şükür nemazı kılarım. Lütfen acele etme, bir gün bakarsın senin sevdiğin, hoşlandığın bir kız karşına çıkar, o da sana tahminin üstünde bir sevgiyle, heyecanla, hayranlıkla bağlanır. Gülten Akın bir şiirinde “Bekleyin, bekleyin, durmaksızın bekleyin, unutulmuş bir aynadan bütün sevgiler size dönecek” diyor. Ben senin ileride hem seveceğin, hem sevileceğin bir genç kızla güzel bir yuva kuracağına bütün kalbimle inanıyorum. Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :