Dinlerarası diyalogdan amaç Hristiyanlara İslam'ı tebliğ etmek ve onları İslam'a davet etmekse buna kimse karşı çıkamaz.Fakat dinlerarası diyalog, kilisenin bütün insanları Hıristiyanlaştırma amaçlı misyonunun parçasıysa buna diyalog denebilir mi?Diyaloğa Hristyanların açısından bakarsak gerçekten böyle bir niyet ve amaç var mıdır? Bakınız bu misyonun gerçek amacı, bizzat onu yürütenler tarafından nasıl dile getirilmiştir:
"Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hıristiyanlaştırıldı. Üçüncü bin yılda ise Asya'yı Hıristiyanlaştıracağız." (Papa II. Paul)
"Diyalogdan söz ettiğimizde, açıktır ki, bu faaliyeti, Kilise şartları çerçevesinde misyoner ve İncil'i öğreten bir cemaat olarak yapıyoruz. Kilise'nin bütün faaliyetleri, üzerinde taşıdığı şeyleri yani Mesih'in sevgisini ve Mesih'in sözlerini nakletmeye yöneliktir. Bu sebeple diyalog, Kilise'nin İncil'i yayma amaçlı misyonunun çerçevesi içinde yer alır." (Pietro Rossano -Vatikan Konsil sekreteri)
"Bütün insanlar Hz. İsa’ya döndürülmeli, bütün insanlar vaftiz olarak Kilisede birleşmeli ve onun vücudu olan Kiliseye girmelidir. Yollar, usuller, metotlar değişir; ama hedef hiç değişmez: Bütün insanları Hıristiyanlık dinine sokmaktır nihaî maksadımız".
(Towards a pastoral approach to culture - Vatikan yayını )
Nihai birleşmenin Hıristiyanlık çatısı altında olacağını, dinlerarası diyaloğun mimarlarından M.Watt, "dinleri birleştirme" projesi ile bakınız nasıl dile getiriyor: "Uzun vadede bütün dünya için tek bir dinin olacağı ümid edilebilir. Bu din Hıristiyanlığın çatısı altında olacaktır.Sünni İslam'da dört fıkhi mezhebe müsaade eden anlayışa benzer bir şekilde kendi içinde bazı görüş ayrılıklarına yer verebilir." (Modern Dünyada İslam Vahyi s.171)
İşte bizim diyalogla müslüman yapmaya çalıştığımız adamların niyeti budur!
Hristiyanlık ile İslam arasındaki ayrılık ayrıntılar üzerindeki bir ayrılık değildir, tamamen iman konusundaki ayrılıktır. Hıristyanlık'ta Hz İsa bir peygamber değildir, haşa Allah'ın oğlu ve O'nun yeryüzünde bedenlenmiş şeklidir.Bu Hıristiyanlığın kelime-i tevhididir.Buna inanmayan bir insanın Hıristiyan olması mümkün değildir.Bunu kabul eden bir müslüman ise İslam'dan çıkar. Andolsun ki Allah, ‘Meryemoğlu İsa Mesih’tir’ diyenleri şirke girip kâfir olmuşlardır.” (Maide 72), “Hakikaten ‘Allah, üçün üçüncüsü (üç ilâhtan biri)dir.’ diyenler şirke girip kesin olarak kâfir olmuştur.” (Maide 73) Hıritiyanlığın iman şartı ,İslam'ın küfre girme nedeniyken ve diyalogtaki amaç bizzat Hıristiyanlığın en üst makamlarınca açıkca ifade edilmişken diyalog hangi amaçlara hizmet eder? Kuran-ı Kerim bu konuda bizleri uyarmıyor mu?
Sen, onların dinine uymadıkça, Hıristiyanlarla Yahudiler senden asla razı olmazlar. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyarsan, andolsun ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır. (Bakara 120)
Kim Allah’tan daha iyi bilir?