Sayın Erdinç Bey,
20.5.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, sanırım bu problemin cevabını daha önce vermiştim. Sana veya bir başkasına. Ve değerli yavrum, başkalarından bize ne? Niye bunu gözünde büyütüyorsun? nezih, temiz, güzel, asil, faydalı bir ömür yaşayalım. Başkaları bizi ister sevsin, ister sevmesin. Şunu iyi bil ki hayatta herkes tarafından sevilen bir insan bugüne kadar dünyaya gelmedi. Hayatın kanunu bu. O zaman yapılacak iş nedir, seven de sağolsun, beğenen de sağolsun, sevmeyen de, beğenmeyen de. Bizim bunlara ayıracak zamanımız yok. Ben yetmiş beş yaşındayım. Birçok hastalıklarla mücadele içindeyim. Evim eczane gibi. Ama hiç bunlara aldırış etmiyorum. Yirmidört saatte yirmi saat çalışıyorum. İnsanlara faydalı olmak için çırpınıyorum. Değerli yavrum, insanları hayatta yücelten zorluklardır. Biz, zorlukları yenmek için ne kadar mücadele verirsek ruhen o kadar arınır, temizlenir, güzelleşiriz. Zorluklar bizim en büyük dostumuz, arkadaşımızdır. Necip Fazıl bir şiirinde der ki:
“Ey düşmanım, sen benim rüzgarımsın, hızımsın
Gündüz geceye mühtaç, bana da sen lazımsın.”
Değerli yavrum, sen hiç dikensiz gül gördün mü? Gül ve diken hayatın sembolüdür. Nerde gül varsa orada diken vardır. Sana yapacağın iş nedir onu söyleyeyim: bırak bütün bu felsefeleri. Önündeki iş her neyse onu en iyi yapmaya çalış. O işi en güzel yapabilmek için bütün gücünü, heyecanını, aşkını seferber et. Hepsi bu kadar. Bu işi başaracağına bütün kalbimle inanıyorum. Sana her gün dua edeceğim. Haydi yavrum, Besmele de, işine başla.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Yürü, bu yol şeref zafer yolu” Yazan Erdinç
Cvp: “Yürü, bu yol şeref zafer yolu” Yazan Sabri Tandoğan