Sayın “Hiç”,

22.5.2009 tarihli mailinizi aldım.

Değerli yavrum, yazdıkların harfiyyen doğru. Aynen katılıyorum. Birisi çıksa çağdaş yaşamın ne olduğunu adam gibi, efendi gibi gerçek kültüre sahip bir insan gibi anlatsa ben onun ellerinden öperim. Ama bu güne kadar işittiğim en güzel tarifi bir Fransız kadın romancı yaptı. Diyor ki “Ben bu çağda yaşadığım için utanç duyuyorum. Bütün pislikler, iğrençlikler, şerefsizlikler, namussuzluklar, alçaklıklar, insanın insanı sömürmesi hep bu çağda. Bu rezil çağdan tiksiniyorum, iğreniyorum.”

Evet sevgili yavrum, ben bu Fransız kadın romancıya aynen katılıyorum. İçinde yaşadığımız çağın pisliklerinden, iğrençliklerinden tiksinti duymayan bir insan da aynı rezilliktedir. Çağdaş yaşam, çağdaş yaşam diye nara atanlara hayret ediyorum. Bizler nezih, temiz, efendice, medenice bir hayat yaşamak varken neden çağdaş yaşamın rezilliklerine bulaşalım? Birisi bana çağdaş dese ben onu mahkemeye veririm. On tane avukat tutarım. Hakime derim ki “Efendim, bana bundan daha büyük bir hakaret yapılmaz.”

Değerli yavrum, artık sen baha biç. TRT, Belçikalı zavallı bir kızı getirtti. Göbeğini, kıçını gösterdi diye ona milyarlar ödedi. Utanmadan, arlanmadan, hayasızca bu zavallı yaratığa İngilizce şarkı söyletti. Bu adamlar mı beni ekrana çıkaracaklar? Soruyorum, ben Türkiye’nin en kültürlü insanıyım, en güzel konuşan insanıyım. Hayatını en nezih, en temiz, en efendice yaşayan insanıyım. Ama televizyona çıkartmak onların sütüne kalmış. Ben ne yapabilirim? Elimden ne gelir? Bugüne kadar eğriye eğri, doğruya doğru dedim. Güzele güzel, çirkine çirkin dedim. Değil Türkiye’de, bütün dünyada böyle bir kimse varsa siz söyleyin.

Sevgili yavrum, yeni maillerini bekler, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :