Çok sevdiğim Büyüğüm,
Geçen günlerdeki bir mektuba verdiğiniz cevapta zikirin sayı ile beraber olamayacağı konusundaki yazınızı hayranlıkla okudum. Yalnız başıma olduğumu düşündüğüm ve ne yapacağıma karar veremediğim bir konuda yine elimden tuttunuz, yalnızlığımı ortadan kaldırdınız. Allah razı olsun.
Efendim, malüm, her vakit namazından sonra tesbihat yapılır. 33'er defa sırasıyla Sûbhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber dememiz istenir. Şahsım adına konuşuyorum, ben burada sayıyı takip etmeye çalıştığım çoğu zaman konsantrasyonum dağılıyor, samimiyetimi yitiriyorum. Kimi zaman, başka bir camideki Müezzin Efendi, aralığı kısa tuttuğundan 33'e ulaşmak adına çok hızlanmak durmunda kalıyorum ve bu da bana çok ters geliyor.
Ben de düşündüm, karar verdim. Artık tesbihat zamanlarında gönülden haykırmaya çalışııyorum Allah'ın Yüceliğini, ya da Şükrü, ya da Allah'ın Büyüklüğünü. Sonuçta daha az sayıda dilimden dökülmüş oluyor ama kalbimde daha derinlere inebiliyorum. Rahmetli Hocanız Merhum Dr. Münir Derman'ın Sesli sohbetlerinden birini dinlerken duydum, bir "Elhamdülillah" deyişi var ki bir milyon zikre bedel. Adeta bütün hücreleri ile şükrediyor gibi...
Efendim bu konuda yanlış mı düşünüyorum, tesbihatın yeri belki ayrıdır ve 33 sayısı zorunludur belki de... Aydınlatırsanız çok memnun olurum.
Hürmetle Ellerinizden öperim.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Biz, üzerimize düşeni aşkla yerine getirelim Yazan Melih
Cvp: Biz, üzerimize düşeni aşkla yerine getirelim Yazan Sabri Tandoğan