Sayın Melih Bey,
24.5.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, çok güzel hareket etmişsin. Seni tebrik ederim. Allah razı olsun. Kur’an-ı Kerim’de Allah, Hz. Musa’yı firavunu Hakka davet etmekle görevlendiriyor. Sonunda “Ya Musa,” deniliyor, “firavunla konuşurken yumuşak ve tatlı söyle.” Bir başka Ayet-i Kerimede “Sesinizi Peygamberin sesinden fazla çıkarmayınız.” buyruluyor. Seslerin en çirkininin eşek anırması olduğu söyleniyor. Sade o hoca efendi değil, hepimiz yumuşak ve tatlı söylemek zorundayız. Muhatabımız kim olursa olsun. Bandırmalı Merhum Ali Efendi’nin konuşması o kadar tatlı, o kadar mûnis, o kadar güzeldi ki onun dinleyen derdini unutur, sıkıntısını bırakırdı. Bu nedenlerle yavrum, sen sen ol daima haklı olanı söyle. Sonunda ölüm bile olsa. Ama yumuşak ve tatlı söyle.
Yıllar önceydi, bir apartmanda oturuyorduk. Apartman komşuları dediler ki “Sabri Bey, sana olan sevgimizden, saygımızdan içeri girerken terlik giyeriz. Ama filanca komşuya giydiremezsin. O öyle anut bir insan ki...” Bayram oldu. O komşumuz geldi. Terliği koydum: “Efendim, hoşgeldiniz, safalar getirdiniz. Şu terliğimizi giyince terliğimiz sizinle şeref kazansın.” Adam şaşırdı, kekeledi. “Hay hay,” dedi, “emriniz olur.”
Sevgili yavrum, bir atasözünü hiç unutmayalım, “Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.”
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.” Yazan Melih
Cvp: “Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.” Yazan Sabri Tandoğan