Sayın Hakan Kaya,
11.10.2006 tarihli mailinizi aldım. Kıymetli yavrum, Ziya Paşa’nın küçük fakat son derece anlamlı bir tesbiti var, diyor ki
“İdraki meal bu küçük akla gerekmez,
Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez”.
Yavrum, Peygamberimiz bir hadisinde Allah’ın zatını tefekkür etmeyiniz, sıfatlarını düününüz. Sıfatlarıyla Hakka ulaşmaya çalışınız” buyuruyor.
Değerli yavrum, aman mana yolunda yürürken haddimizi bilelim. Günlük hayatta bile siz bir üst düzey bürokrata, bir valiye bir genel müdüre şunu niye şöyle yaptın, bunu niye böyle yaptın diyebilir misiniz, diyemezsiniz. Çünkü söylersek huzurdan kovuluruz. Aman yavrum, bu konuda çok dikkatli olalım. Bence hayatın en önemli iki unsuru edep ve saygıdır. Muhatabımız kim olursa olsun. Toplumun en alt düzey olarak gördüğü kimseler bile olsa yine onların karşısında saygıyla, edeple, ihtiramla hareket edelim. Bugüne kadar saygıdan, edepten kimse birşey kaybetmedi. Ama onlardan ayrılanların başına da gelmeyen kalmadı. Ne olur bu konuda çok dikkatli olalım, hadimizi bilelim, efendiliğimizi bilelim, edebimizi bilelim. Kenan Rıfai “Sükut olsun sana tevhid” diyor. Bazan cevap vermemek, sükut etmek, edeple başını öne eğmek de en güzel cevaptır. İnsanoğlu hayat boyunca bugüne kadar üzerine edep ve saygıdan daha güzel bir giysi giyemedi. Edep ve saygının ve sükutun açamayacağı hiçbir kapı yoktur.
Bilmem yavrum, ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum? “Susan kurtulmuştur” hükmü gereğince durumu senin yüksek anlayışına ve seziş kabiliyetine bırakıyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Allah’ın bütün güzellikleri senin üzerine olsun.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bir soru Yazan Hakan Kaya
Cvp: Bir soru Yazan Sabri Tandoğan