Sayın “Bir genç”,
28.5.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, eski Yunan’da bir genci işlediği bir suçtan dolayı ölüme mahkum ederler. Zamanın hükümdarına ricacılar gelir. “Onu affedin” derler. Hükümdar, “Bir şartla” der. “Ağzına kadar dolu bir zeytinyağı küpü bu gencin omuzuna konacak ve bir damla dökmeden uzun bir yolun sonuna kadar götürecek”. Genç, zeytinyağı küpünü omuzuna alır, yola koyulur. O kadar dikkatle yürür ki bir damla dökmeden yolun sonuna gelir. Alkışlar göklere yükselir. Birisi sorar: “Hepsini iyi hoş ama o önünde dans eden çıplak dansözlere de gözün ilişmedi mi?” Genç hayretle sorar, “Ne dansözü, dansözler nerdeydi?”...
Kıymetli yavrum, bütün mesele hayat yolunda yürürken bu genç gibi olabilmek. Mümkün mü? Mümkün ya. Bunu yapan niceleri var. O yoldaki, gazetelerdeki, televizyondaki çıplak kadınlardan sadece iğreniyor, tiksiniyorlar. Mesele burada.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Her zorluğun bir kolaylığı var Yazan "Bir genç"
Cvp: Her zorluğun bir kolaylığı var Yazan Sabri Tandoğan