Sevgili Üstâdım Sabri Bey ve Sevgideğer Dostlar,

Son mesajımın üstünden biraz zaman geçti; fakat tekrar merhaba diyebilmenin mutluluğu var çok şükür!

Malumunuz, son günlerde basında medyada İstanbul'da ibadete açılan Şakirin Camii'nin bahsi çokça geçti.. Camiyi hizmete sunan hayırseverlerin gayretleri Rabbimiz ındinde makbul olsun..

Karacaahmet Mezarlığının hemen kıyısında inşa edilen camii bize de yakın mesafede.. Dün, fırsat bulup öğle namazı için camiye uğradık..

Hakikaten, camii çok güzel bir yere inşa edilmiş.. Camii ve mezarlığın yanyana oluşu insan mâneviyatına daha fazla etki ediyor..

Ancak, camii hakkında medyada yer alan haberlerin çokluğu bizde yüksek bir beklenti mi doğurdu emin değilim; fakat yapının teknik-sanat yönleri bana pek umduklarımı vermedi..

Tabii, biz orada bir taraftan bu yeni camiyi tanırken, diğer taraftan öğle namazını eda edeceğimiz için, detayların namazımıza sızmasına müsâde etmedik. :)

Buna rağmen, cemaat namazda iken istenmeyen unsurların camiye sızmasına engel olmak mümkün değilmiş ki, namazdan sonra son cemaat yerindeki ayakkabı rafında cillop gibi :) ayakkabılarımı bulamadım..

Maalesef, ayakkabılıklar korumasızdı.. Kapaklı-kilitli değildi.. Bu yüzden, sayın(!)hırsızın mağaza vitrininden seçer gibi bizim ayakkabımızı seçtiğinden hiç kuşkumuz yok..

Nitekim, caminin imam ve müezzini olan değerli beyefendiler bizimle ilgilendiler; üzüntü içinde yardımcı olmaya çalıştılar.. Baktım ki benden fazla üzülüyorlar; seçtiği ayakkabıya bakılırsa hırsızın çok zevkli olduğunu söylemeye mecbur kaldım.. :) Hatta ekledim; "benimki dururken başka bir ayakkabıyı yürütselerdi alınırdım" dedim.. :) 

Camiiden ayrılırken, takım-kravat kıyafetimizi tamamlayan plaj terlikli görüntümüz enterasandı.. :) Vakit öğle vaktiydi ve mesainin ikinci yarısındaydık..

Bu arada, ayrılmadan hemen önce değerli müezzin son derece uyanık bir çıkış yaptı.. Dedi ki, "Aman bu durum sizi camimizden uzaklaştırmasın.. Lütfen yine gelin, biz n'apar eder ayakkabılarınızı koruruz.. Bu yılanın sizi ikinci defa ısırmasına izin vermeyiz.."..

En kalbi selam ve saygılarla,

Kardan Adam

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :