Sayın Cevat Bey,

4.6.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, önce gösterdiğiniz direnç için sizi kutlarım. Değerli yavrum, hiç bir demirci dükkanından geçtin mi? Demirin nasıl dövüldüğünü gördün mü? Biz de hayat içinde öyleyiz. Rahmetli babannem olgun, kamil, değerli insanları anlatmak için “kırk puşttan kırk muşta yemiş” derdi. Mesele burada yavrum. Hayat, karşımıza sizin dekan gibi nice puştları çıkaracak. Bu sizin fakülteye has bir olay değil. Nereye gidersek gidelim böyle olacak. Kırk haneli bir köye de gitsek durum değişmez. Yine orda da karşına bir puşt çıkar.

Yapılacak olan nedir? Hiç oralı olmayacaksın. Telaşlanmadan, heyecanlanmadan kimselerle didişmeden herzamanki kibar, asil, efendi halinle yoluna devam edeceksin. Herzaman her işine Besmeleyle başla. Bil ki seni koruyan bir yüce Allah var. Etrafımız gece gündüz onun melekleriyle sarılı. Sanki hiçbirşey olmamış gibi Besmeleyle yerine otur, önündeki işi en iyi yapmaya çalış. Laf taşıyanlara inanma. Onlarla vakit geçirme. Allah, inananlarla beraberdir. Bir İngiliz atasözünü unutma: “Kendine yardım etmeyene Allah da yardım etmez.” Başkalarının düşüncelerinden bize ne? Başkaları bizi sever veya sevmez, bize ne? Biz önümüzdeki işimize bakalım. Gece gündüz, kalbimiz hep Allah’la dolu olsun.

Değerli yavrum, ben hayat boyu karşılaştığım insanları hep böyle yendim. Allah şahittir, en temiz, en yüce duygularla başladığım bazı işlerde birtakım insanlar fesat kazanı kaynattılar. Aleyhimde olmadık sözler söylediler. Ben, hiç oralı olmadım. Yoluma devam ettim. Beni kıran, inciten, üzen o insanlar için her gün dua ettim. Yaşadığım sürece de kısmet olursa duama devam edeceğim.

Sevgili yavrum, şunu unutmayalım, hayata gelip giden hiçkimse herkes tarafından sevilmedi. Aynı şekilde bizi de sevmeyenler olacak. Bunlardan bize ne? Seven de sağolsun, sevmeyen de. Yarın Allah’ın huzuruna vardığımız zaman bizi tek tek yargılayacaklar. O halde telaşımız niye? Biz içimizi her zaman, her yerde Allah aşkıyla dolduralım. O, bize yeter. “Allah, kuluna kâfidir.”

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :