Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Banu B. Hanım'dan aldığımız sunum
Gönderen : Banu B.
Tarih : 6/5/2009 12:04:59 PM


 


Selamlar,



Bugün tarafıma ulaşan bir yazıyı paylaşmak isterim. Selam ve saygılarımı sunuyorum.


Hadis-i Serif ve ilgili deney


Discovery kanalda çarpıcı bir deneye denk geldim. İnsan izledikleri karşısında şaşırıyor ve hoşlanıyor haliyle...
Bizim yapmamız gereken bilimsel araştırmaların yabancı ülkelerde yapıldığını görünce ‘keşke bizim bilim insanlarımız da zaman zaman bu konularda yoğunlaşsalar” diye düşünmemek elde değil.
Bakın ne yaptılar...


Çalışmayı yürüten araştırmacılar denek grubu olarak yemeğe 5-6 kişi davet ettiler. Denekler aynı zamanda araştırmacıların tanıdıkları... Fakat katılımcılar yemeğe davetli olmakla beraber bir araştmada denek olarak kullanıldıklarının da farkında değiller.


Araştırmacılar denekler gelmeden önce sofraya özel bir sistem kurdular. Ortaya konulan büyükçe çorba tabağının altını önceden delmişler ve özel bir sistemle çorba eksildikçe tamamlamasını sağlayacak mekanizma kurmuşlar. Tabi bundan deneklerin haberi yok. Uzunca bir süre çorbaya kaşık salladılar...


Demiştik ya bunlar birbirini tanıyan kişiler. Araştırmayı yürüten ev sahibi durumundaki kişiler davetlilere, “eh artık yetiversin, doydunuz artık, çok yediniz, fazla yemek sağlığa zararlıdır ” diye takıldılar. Onlar da dediler ki, “yahu ne doyması, çorbanı bile yarısı hala duruyor...”


Araştırmayı yürütenler çalışmadan elde etmeyi düşündükleri sonucu görmenin keyfi ile kahkahayı patlattılar ve onlara gerçeği açıkladılar. Meğer çorba eksildikçe özel mekanizma alttan takviye ettiği için o vakte kadar koca 3 tabak dolusu çorba yemişler. Ama tabaktaki çorba bitmediği için hiçbir zaman yeterince yemiş gibi bir hisse de kapılmamışlar...
Gelelim hadis-i şerife...


Deneyi izlerken aklıma, hadis kitaplarının rızık bölümlerinde geçen o meşhur hadis-i şerif geldi... Neydi o hadis-i şerif: “Muhakkak ki bir kişilik yemek iki kişiye, iki kişilik yemek de üç ve dört kişiye yeter. Dört kişilik yemek de beş-altı kişiye yeter.”


Meğer sofradakiler yemeleri gerekenden 3 kat fazla yedikleri halde tokluk hissine kapılmamışlar ya, işte yukarıdaki hadis-i şerif bu durumumu anlamamızı daha da kolaylaştıyor.


Kısacası sofralarımızdaki yemekle o sırada bulunanların iki katı insan doyabilir. Sofraları açmak ve paylaşmak lazım.
İşin tam da bu noktasında Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in, gıda krizinin küresel bir sorun olarak gündemini koruduğu şu günlerde dile getirdiği, zayıflamaya harcanan parayla 850 Milyon aç insanı doyurmanın mümkün olduğu tespitini hatırlamamak mümkün mü?


Rızıkta problem yok. Dağılımda problem var.


Tıpkı küresel ısınma iddialarında olduğu gibi...


Buharlaşıp bulut olan su miktarı ile, buluttan yine yağmur tanesi olarak yere düşen su damlacağı zinciri içinde zerre miktar azalma yok. Allah’ın rahmeti tastamam duruyor yerinde...
Bu sorunun temelinde de iklim değişikliklerine neden olacak şekilde tabiatı hoyratça kirletmenin etkisi var. Bu nedenle bir yanda kuraklık yaşanırken öbür yanı sel götürüyor. Tıpkı, bir yan açlıktan kıvranırken, diğer yanda fazla beslenmekten kaynaklanan aşırı kiloların sorun olması gibi...


İnsan hakikaten enteresan bir varlık. Bakalım daha neler öğreneceğiz.
Hazır söz yemekten içmekten açılmışken, bizlere zarafeti ve beyefendi olmayı hatırlatan bir hadis-i şerif ile yazımıza son verelim.


“Sofra kuruldu mu, hiç kimse sofra toplanıncaya kadar yemekten kalkmasın. Doysa bile, herkes bırakmadan, yemekten elini çekmesin, yemeye devam etsin. Zira kişi (erken çekilirse) arkadaşını mahçup eder, o da bırakır. Halbuki arkadaşının daha yemeye ihtiyacı vardır.”


 Prof. Dr. Osman ÖZSOY


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]