Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Küçük sandığımız şeyler...
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 10/13/2006 4:11:04 PM


Saygıdeğer Büyüğüm,


 


İnşallah bütün zamanlarınızın sonsuz hayırlara vesile olması niyazı ile merhaba.


 


Efendim, kitaplığımda yan yana rastlayan iki kitap dikkatimi çekti: Bunlardan ince olanınki  “Küçük Şeyler” iken, ondan daha kalınca olan son sözü söylemek ister gibi “Küçük Şey Yoktur” diyordu. Sizin Gönül Sohbetleri kitaplarınızda ve sohbetlerinizde verdiğiniz cevaplar da küçük diye niteleyebileceğimiz bir durumun sözkonusu olamayacağını anlatıyordu bizlere. Küçük bulduğumuz bir şeyin bizden sıfırdan başlayarak ortaya konulması istense, aczimizi itiraf etmekten başka elden ne gelir? Boşa akan bir su damlasını yerine koyabilir, çöpe atılan bir kağıt parçasının yerine aynı büyüklükte bir kağıdı üretebilir miyiz? Veya açık bırakılan bir lambanın çok kısa bir süre daha ışık üretmesini sağlamak mümkün mü? Ya da televizyon karşısında boşa harcanan bir tek dakika geri getirilebilir mi? İnsanın karşısında aciz kaldığı şey nasıl küçük, önemsiz veya değersiz olabilir?


 


Efendim, siz bir sohbetinizde “Bir tebessüm bütün dünyayı dolaşır” diye anlatmıştınız. Ne güzel şey, bütün dünyayı dolaşıp yine bize dönmüş olan bir tek tebessüm ve yanında getireceği güzellikler... Hayatta herşey böyle, bir ilk adımı atmakla başlıyor bütün güzellikler, bir güzel kelime ile, bir selam ile, sıcak bir merhaba ile... Bazan bir insan bir güzel sözle hayata tutunmayı başarıyor bütün gücünü kaybetmek üzereyken, veya bir tek mum ışığı bir derin karanlığı delmeye ve insanlara yol göstermeye yetebiliyor. Hayat küçük diye görmezden geldiğimiz, önemsemediğimiz şeyler üzerine kurulu aslında. Az önemseyince çok da gelmiyor, azın değerini bilmeyene çok da nasip olmuyor. Bir damla bardağı taşırmak için yeterken, bir söz Büyük Yunus’un söylediği gibi “savaşı kesebiliyor”, zehiri bal edebiliyor, bir o tek söz bir büyük sorunu başlamadan bitirebiliyor.


 


Efendim, bir gün sahilde yürüyen bir adam, bir gencin denizden sahile vurmuş olan denizyıldızlarını bir bir denize atarak hayata döndürdüğünü görür ve “bu  kadar der denizyıldızı varken denize atılmayı bekleyen sizin çabanız neyi değiştirir ki?” Bunun üzerine genç, elindeki yeni bir denizyıldızını daha fırlatır ve “işte der bunun için herşey değişti”.


 


Sayın Büyüğüm, bizler de elimizden geldiğince küçük, büyük, az çok ayrımı yapmadan güzelliklere koşabilir, sevgiden, dostluktan, elinde bulunan nimetlerden yana bir paylaşım ortamı içinde bulunabilirsek, elimizdeki iş her ne ise hakkını vermeye çalışabilirsek  inşallah pek çok güzelliklerin kapısını açmış oluruz. Ve o zaman hayatın, varoluşun anlamını sezebilir, bir pencereden bütün bir evreni seyredebiliriz.


 


Efendim, gönül dostlarınız olarak en ince nüanslarıyla bizlere açmakta olduğunuz hayatın bütün güzelliklerinin sonsuz yansımalarla size geri dönmesi dilek ve dualarıyla sonsuz hürmetlerimizi, selam ve sevgilerimizi sunarız.


 


Hayır dualarınızda yer alabilmek ümitleriyle, Allahaısmarladık...


 


 


 


 


Çiğdem Seçkin Gürel


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Küçük sandığımız şeyler... Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: Küçük sandığımız şeyler... Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]