Sayın “Kardan Adam”,

8.6.2009 tarihli mailinizi aldım.

Efendim, her zaman olduğu gibi yine çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Türk medyası bugün en zayıf dönemini yaşıyor. Resmen medya magazinleşmiş. Gençlik yıllarımızda gazetelerin ikinci sayfasında çok kıymetli makaleler yayınlanırdı. Tıptan hukuka kadar, ekonomiden maliyeye kadar, tarihten edebiyata kadar öyle güzel yazılar okurduk ki onları birer birer itina ile keser, ait oldukları dosyalarına koyardık. Bugün ne yazık ki gazetelerin ikinci sayfası en adi, en müstehcen, en çirkin fotoğraflarla dolu. Artık hiçbir gazetede başyazı çıkmıyor. Eskiden gazetelerin sanat, edebiyat sayfaları vardı. Onları okumaya doyamazdık. Şimdi ne yazık ki o sayfalar katır gibi futbolcularla dolu. Resmen sayfalar kirletiliyor. Gazeteleri okuduktan sonra muslukta ellerinizi dakikalarca yıkamak zorundasınız. Çünkü resmen gazelerin pisliği, kiri ellerinizi kirletiyor, kapkara yapıyor. Ne yazık ki toplumun sesini yansıtan, toplumun ıstırabını yansıtan, toplumun gözyaşını yansıtan bir tek gazetemiz yok, bir tek televizyon kanalımız yok. İnanılır gibi değil ama gerçek bu, maalesef bu. Bahsettiğiniz camiin iç fotoğraflarını bazı dergilerde gördüm. Şu kanaate vardım: O hanımefendide ne bir dini hassasiyet, ne bir İslami kültür göremedim. Bir gece klübünün içini dekore eder gibi çalışmış. Yazıklar olsun. Bize de yazıklar olsun, demek ki o sanatkar ruhlu hanımefendiye İslamın edebinden, inceliğinden, zarafetinden, estetiğinden hiç ama hiçbir şey verememişiz.

Başımı önüme eğiyor, gözyaşlarımı içime akıtıyorum.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :