Sayın Ayşe Hanım,

9.6.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, gönderdiğin yazı için çok teşekkür ederim. Güzel sanatların insan ruhu üzerindeki inanılmaz tesirlerinden birine değiniyor... Güzel sanatlar ayrı ayrı müziğiyle, resmiyle, şiiriyle, edebiyatıyla, mimarisiyle, tiyatrosuyla insanı etkiliyor. Bence bütün güzel sanatlar içinde insanı en çok etkileyen,  ona bir müspet şekil veren, onu yücelten, arıtan, müzik, resim, edebiyat oluyor. Ama gerçek manada... Mesela şu bütün manevi değerlerinden ve güzelliklerinden uzaklaştırılmış bazı çevrelerde baştacı edilen arabesk müziğin ben çok zararlı olduğuna inanıyorum. Toplumu bedbinliğe, karamsarlığa, çaresizliğe, zavallılığa götürüyor. Bunu nasıl güzel sanat sayabilirim? Diğerleri de ona göre...

Kıymetli yavrum, bir dönem desen çalışmaya başladığını söylüyorsun. Lütfen bu çalışmanı bırakma. Devam et. Çok faydasını göreceksin. Önce sendeki dikkat unsurunu geliştirecek. Hayatta bu o kadar önemli ki. Valery, “Deha, dikkattir.” diyor. Lütfen yavrum, desen çalışmaya hemen başla. Ve desen, resmin temelidir. Nasıl bir gecekondu bile yapsak temel gerekiyorsa resim için de desen öyle. Göreceksin, çalışmaların ilerledikçe çevrene karşı daha dikkatli, daha duyarlı olacaksın. Daha önceleri göremediğin, hissedemediğin, sezemediğin nice güzelliklerin farkına varacaksın. Çevremiz öyle güzelliklerle dolu ki bunların binde birini bile algılamaya yüzyıllık insan ömrü yetmez. Düşün, şiir dünyası ne muhteşem. Bir Yahya Kemal, bir Necip Fazıl, bir Ahmet Muhip Dranas, bir Gülten Akın, Cahit Sıtkı Tarancı, Cahit Külebi, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Kemalettin Kamu, Hamit Macit Selekler, Orhan Veli, Faruk Nafiz Çamlıbel, Yunus Emre’den gelen çizgi içinde Türk şiirini nakış nakış işlemişler. Bize doyumsuz güzellikler sunmuşlar. Oku, on kere, yüz kere, bin kere oku. Doyamıyorsun ki. Yetmiş yıldır Yunus Emre’yi okuyorum. Anlamaya çalışıyorum. Duyumsamaya çalışıyorum. Sanki ilk okuyormuşum gibi doyumsuz zevkler veriyor. Şimdi çok şükür yedinci ve sekizinci ciltleri çıkan Gönül Sohbetlerini okuyanlar da aynı şeyi söylüyorlar. Hergün bazan günde birkaç kere Gönül Sohbetleri’ni okuyoruz, doyamıyoruz. Sanki o günkü, o anki duygularımıza, düşüncelerimize, sorularımıza cevap veriliyor.

Değerli yavrum, güzel sanatlar insanları ruhen arıtıyor, temizliyor, manevi duygulara hazırlıyor. Dikkat ettim bütün büyük mutasavvıflar şu veya bu şekilde güzel sanatlarla ilgilenmişler. Birbirinden güzel eserler bırakmışlar. Allah onlardan razı olsun. Bu nedenle senin gibi duyan, düşünen, hisseden bir insanın son nefesine kadar güzel sanatlarla meşgul olmasını gönülden istiyorum. Çünkü sizler mana yolunda ilerledikçe ben iftihar ediyorum.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :