Sayın “Kardan Adam”

23.6.2009 tarihli mailinizi aldım.

Efendim, gönderdiğiniz yazı bölümü gerçekten çok güzel. Günümüzde yazar geçinen çok bilmiş ama aklı bir boka ermeyen yazar müsveddeleri tasavvufu rezil, kepaze bir hale getirdiler. Aşağılık bazı basın mensupları bu kimseleri yücelttikçe yücelttiler. Boktan bir kitap çıktı, alkışlaya alkışlaya avuçlarını patlattılar. Birtakım saf, cahil, aptal kimseler bu rezil kitabı ala ala satışını yüzbinlere çıkardılar. Merak etmeyin, o kadar çok geri zekalı var ki bu rakam milyonlar da olur. Tabi bu kültür adına çok üzücü, çok utandırıcı bir olay. Nasıl kirli, pis, tükürülmüş bir aynada bir kadın makyajını yapamazsa ruhu karmaşa içinde insanlar tasavvufu nasıl anlayabilir? Tasavvufun güzelliklerini nasıl algılayabilir? Bir Japon estetikçisi “Bir resim sergisine gideceğiniz zaman önce güzel bir banyo yapın, temizlenin. O kadar dikkatle, itinayla, saygıyla yıkanın ki sade bedeninizi değil kafanızı, kalbinizi de temizleyin, sonra çok temiz havlularla itina ile kurulanın, tertemiz çamaşırlar giyin. Pastel renkli bir elbise giyerek sokağa çıkın. Sakın kimseyle konuşmayın. İçinde bulunduğunuz ruh temizliğini o serginin kapısına kadar götürün. Dualarla içeri girin. Her tablonun önünde saygıyla, edeple, hûşûyla durun, o tablodaki güzellikleri algılamaya çalışın. Sonra sükunetle, dua ile sergiden çıkın, evinize o güzellikleri götürün.” diyordu. Bir yazar çıkıyor, kitaplarına insanı kusturacak iğrençlikte isimler koyuyor, “Baba ve Piç” diyor, “Siyah Süt” diyor. Sonra da bu iğrenç kitapları yazan kimse oturup tasavvuf kitabı yazıyor. Şimdi bu kitapları alanlara hem de ateş pahası para vererek alanlara geri zekalı denmez de ne denir?

İşte böyle aziz dost. Öyle bir hâldeyiz ki hâlimize sokak köpekleri gülüyor. Allah sonumuzu hayır getirsin.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :