Sayın Hüseyin Düzgün,
16.10.2006 tarihli mailinizi aldım. Efendim, lütfedip göndediğiniz mail için çok teşekkür ederim. Bugün birçok insan veya insan müsveddesi sırf armağan kazandı diye kendi ecdadına, şehit kanına, ihanette bulunurken göstermiş olduğunuz vatan sevgisi, inanın gözlerimi yaşarttı. Allah sizden razı olsun. Zamanla herşey ortaya çıkacak. Tarihin mahkemesinde doğru dürüst türkçesi olmayan bir zavallı çocuğa Nobel armağanı gibi bütün dünyanın gözünün önünde olduğu bir büyük armağanı kendi kirli mülevves emellerine alet edenler de yarın lanetle, nefretle, bırakın başkalarını kendi çocukları tarafından tisinerek anılacaklardır. Fransız meclisi bırakalım şunu bunu, kendi tarihine kendi kültürüne, kendi insanına en büyük ihaneti, alçaklığı ve şerefsizliği yapmıştır. Hükmü tarihe bırakalım. Yüzyıllarca fikir özgürlüğünün, düşünce özgürlüğünün, inanç özgürlüğünün bayraktarlığını yapan bir ülkeyi dünyanın en yobaz, en katran ruhlu ülkesi haline getirmişlerdir. O yüzaltı mebus Fransız tarihinde kara bir leke oarak kalacaktır. Zamanla herşey ortaya çıkacak, küçük ve hasis menfaatleri uğruna Türk Milleti gibi tarihin en şerefli, en güzel insanlarının kalbinde ebediyyen kanayacak bir yara açmışlardır.
Efendim, kıymetli duygu ve düşüncelerinizle sitemizi şereflendirirseniz beni ve arkadaşlarımı çok memnun edeceksiniz.
İlginize çok teşekkür ediyor, selam, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hislerime tercüman oldunuz. Yazan Hüseyin Düzgün
Cvp: Hislerime tercüman oldunuz. Yazan Sabri Tandoğan