Sayın Göksu Bey,
27.6.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, anlattığın konu o kadar hassas, o kadar ince bir mesele ki üzerinde günlerce konuşulabilir. Bugün Türkiye’de özellikle Ankara ve İstanbul’da trafik çıldırmış durumda. Yetersiz yollar, yetersiz trafik görevlileri işe tuz biber ekmekteler. Mesela Ankara’nın taksi ihtiyacı 5500-6000 arası. Ama şu anda sekiz bin küsur taksi seyrü sefer halinde. Bankalar, hükümetlerin yanlış politikasıyla çılgınca araba kredisi açtılar. Evine doğru dürüst yiyecek getiremeyen adam açılan bu krediyle araba aldı. Hertaraf araba mezarlığı. Öyle insanlar var ki benzin alacak parası yok, ama arabası var. Benim komşum bunlardan biri. Sadece gösteriş, çalım satmak, caka yapmak uğruna bütün Avrupa’nın modası geçmiş arabalarını Türkiye’ye doldurduk. İkincisi manyakça bir hız merakı var. Herkes önündekini geçmek istiyor. Sorsan kendisine, o sersem de bilmiyor. Ama bugün Türkiye’deki insanların beyni uyuşturulmuş gibi. Kimse ne yaptığını bilmiyor. Delice bir sürat. Nedenini o da bilmiyor. Trafik cezaları çok hafif. Hiçbir Avrupa ülkesinde bu kadar az trafik cezası yok. Bu da ruh sağlığı yerinde olmayan insanları çıldırtıyor. Sonra kaza yapan insanların, içki içen insanların trafik görevlilerine karşı küstahlığı. İnsan bu itleri görünce Allah belanızı versin diyor. Kahrolun. Tehditler; sen benim kim olduğumu biliyor musun? Ve arkasından birtakım kendileri gibi şerefsiz insanların isimleri. “Ben şuyum, ben buyum, ben şunun şusuyum”. Allah hepinizi kahretsin. Allahsız herifler. Amerikan polisini televizyonlarda görüyoruz. Birisi böyle polise karşı ukalalık yapınca onu alıp bok çuvalı gibi polis arabasına atıyorlar. Allah yarattı demiyorlar. “İşte”, diyor insan, “polis dediğin böyle olur”. Ama bizde şerefsiz gazeteler, alçak televizyonlar birtakım aydın geçinen it oğlu itler polisi sindirmişler, ürkütmüşler. Ne yazık ki adına yasa denilen birtakım rezil maddeler de iyice polisi sindiriyor. Vallahi billahi bu şartlar altında polis iş yapamaz ki. Birileri çıkıp da rezil adamlar, “bu polis nasıl vazife yapacak, kesin sesinizi, hepiniz alçaksınız” demiyor. Bu şartlar altında yeryüzünün meleği Göksu evladımız bu trafiğe giriyor. Değerli yavrum, senin ne kabahatın var. Biz, delilerin arasında yaşıyoruz. Allah yardımcın olsun. Sen temiz, tertemiz, pırlanta gibi bir insansın. Bu olayları hiç düşünme. Ne yapalım. Allah sonumuzu hayır getirsin.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Trafik denen rezalet Yazan Göksu
Cvp: Trafik denen rezalet Yazan Sabri Tandoğan